OHAL çerçevesinde çıkartılan KHK ile Genelkurmay Cumhurbaşkanına, Kuvvet Komutanları Milli Savunma Bakanına, Harp Okulları Milli Savunma Üniversitesine bağlanıp askeri okullar kapatılınca, Genelkurmay’ın Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki fonksiyonu neredeyse sıfırlandı.
FETÖ ve PKK ile mücadele amacıyla çıkartılan Olağanüstü hal kanunu (OHAL) çerçevesinde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri yeniden yapılandırıldı.
Bu değişikler ise Genelkurmay Başkanlığının işlevini, Türk Silahlı Kuvvetler üzerindeki gücünü neredeyse sıfırladı.
Yüksek Askeri Şura’da Asker sayısının fazlalığı Genelkurmay Başkanının gücünü ve yapılacak terfilerde tek söz sahibi olmasını sağlıyordu.
Genelkurmay Başkanının bu gücü, bu yetkisi Şura’daki siyasi sayısının fazlalığı ile tamamen yok edildi.
Jandarma Genel Komutanlığı tamamen İçişleri Bakanlığına bağlandı.
Kara, Hava ve Deniz olmak üzere 3 Kuvvet komutanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlandı.
Cumhurbaşkanının kıdem ve makam gözetmeksizin her askere emir verme yetkisi getirildi.
Kara, Hava ve Deniz harp okulları Milli Savunma Bakanlığına bağlı Milli Savunma Üniversitesi bünyesine alındı.
Askeri okullar kapatıldı.
İşte tüm bu gelişmeler Genelkurmay Başkanını pasifize ederken Genelkurmay Başkanlığının işlevi konusunda tereddütler ortaya çıktı.
Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hakimi konumunda iken görev ve yetkileri yeniden tanımlanmasa da itibarı ve askeri gücü neredeyse yok denecek hale getirildi.
Amacın Türk Askerini darbe yapamaz hale getirmek olduğu ve siyasetin emrine alınması olduğu açıklandı.
Yapılan düzenlemeler Genelkurmay Başkanlığını bir protokol kurumu ya da askeri idari işler durumuna döndürdü.
Bu durum Genelkurmay Başkanının da çok büyük güç kaybetmesine yol açtı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin askeri gücü NATO içerisinde Amerika Birleşik Devletlerinden sonra en büyük askeri güçtür.
Bakalım bu düzenleme sonrası, kısaltılacak askerlik süresi, profesyonel askerliğe geçiş sonrası Türk Ordusu ayni gücünü koruyabilecek mi?