İsmet Sezgin, Tansu Çiller’in Başbakan yardımcılığı davetini nasıl reddetti…
Özal’ın ölmesi ve Demirel’in Cumhurbaşkanı olması ile DYP Genel Başkanlığı yani Başbakanlık yarışı başladı. Tansu Çiller’in rakibi İsmet Sezgin’e “aday olma seni Başbakan Yardımcısı yapayım” mesajını götürdüm. İsmet Sezgin’in siyasi vefa gösteren muhteşem yanıtını yazımda okuyacaksınız
Gazeteci tarihin tanığıdır. 17 Nisan1993 tarihinde Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın görev başında hayatını kaybetmesi ve Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Başbakan Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı olması ile DYP’de Genel Başkanlık yarışı başladı. Merhum Özal ve Demirel’i rahmetle anıyorum.
O dönemde ben de STAR TV Ankara Temsilcisi idim ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı ve eski Bakan İsmet Sezgin’in vefatı nedeniyle bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum.
O günlerde Tansu Çiller’i yurt içinde, yurt dışında adım adım izliyordum.
Özal sağ Demirel Başbakan, Çiller ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı idi ve IMF ile Dünya Bankası toplantısına giderken uçakta yanına oturdum ve sohbet ederken, “günümüzün liderleri yaşlandı, DYP Genel Başkanlığını düşünür müsünüz?” diye sordum, ”neden olmasın” yanıtını alınca, “Amerika’da nasıl lider olunur diye eğitim veren kurumlar var. Gitmişken onlara görüşsenize” dedi.
Amerika’ya adım atar atmaz daha havaalanında bizi karşılayan Türkiye’nin Ticaret Ateşe ’sine bu kurumlarla görüşmek istediğini söyledi.
17 Nisan’da Özal vefat edince yanına gittim ve “ DYP kesinlikle Demirel’i Cumhurbaşkanı seçer. Haydi, gün bugündür, Genel Başkanlık yarışını başlat” dedim.
Tansu Çiller ile birlikte Bedrettin Dalan, Köksal Toptan, Cavit Çağlar aday oldular. Demirel’in adayı olduğu ve olağan DYP Genel Kurul için, “Kasım’a kadar İsmet abi” sloganı ile İsmet Sezgin de aday oldu.
Çiller’in ricası ile danışmanı gibi sürekli yanında oluyordum. Çiller delegeleri ikna çalışmalarını yürütürken, “Tansu hanım tek liste olması için rakipleriniz ile görüşsenize” diye önerdim.
Tansu Hanım bana, “sen elçim olur Başbakan yardımcısı önerimi onlara götürür müsün?” dedi.
Gazeteciliğim için önemli bir deneyim olacağı için kabul ettim.
Önce Köksal Toptan’a gittim ama kabul etmedi. Sonra Cavit Çağlar’a gittim espirili bir yanıt verip, “ rüyasında dahi Tansu Hanım Genel Başkanlığı göremez. Ben İsmet abi için çekiliyorum çünkü Baba (Demirel) onu istiyor “ dedi.
İsmet Sezgin Demirel hükümetinin o gün İçişleri Bakanı idi ve makamına gittim ve aramızda şu görüşme geçti:
İsmet amca (Babamın ve amcamın arkadaşı idi) Tansu Hanım size Başbakan Yardımcılığı öneriyor ve sizin siyasi deneyiminize ihtiyacı olduğunu vurguluyor ve birlikte millete çok başarılı hizmetler vereceğinize inanıyor” dedim.
İsmet Sezgin, “Orhancığım bak oğlum ben talebe federasyonu ile başlayıp 1952’de Demokrat Parti’de siyasete başladım. 1963’den bu yana Demirel’le Doğru Yol’da devam ediyorum. O istedi Genel başkanlığa aday oldum. Baba’ya makam ve mevki için asla ihanet edemem. Vefa sadece semt adı değildir. Tansu hanıma bu siyasi rekabette başarılar dilerim ama önerisini de duymamış olayım çünkü ben bu önerinin yapılacağı bir siyasetçi asla olmadım” dedi.
Devlet adamı, adam gibi adamdı ve bu muhteşem yanıtı ile kalbimde taht kurdu.
Sonuçta Dalan’da çekilince 3 aday kaldı yarışta. İsmet Sezgin, Köksal Toptan ve Tansu Çiller DYP Genel Kurulunda yarıştılar.
Tansu Çiller farkla seçilerek DYP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın Başbakanı oldu.
Bu anımın tüm detaylarını Nisan 2017’de yayınlayacağım kitabımda okuyacaksınız.