“Yurtta Sulh Konseyini kimlerden oluşuyordu?” sorusuna Başkanvekili Özdağ yanıt verdi;
TESPİT EDEMEDİK…
AK Parti Manisa Milletvekili ve komisyonun Başkan Vekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Tutuklu da olsalar FETÖ mağdurları sabırlı olsunlar Devlet yanlış yapmaz, yaparsa düzeltir” dedi. Özdağ, “FETÖ konusunda çok çalıştım ve bu yüzden bir itibar suikastına uğrayabilirim” diye endişesini dile getirdi.
Özdağ ile yaptığımız söyleşi şöyle:
Soru: FETÖ neler yapmış neler?
Özdağ: FETÖ’nün gizlenmek için önemli girişimleri var. Mesela müstehcen yayın yapan Gazete ve Dergileri satın almışlar, Türk Solu” dergisinin genel yayın koordinatörü “abi” çıktı Fırat Gökçe. Fıkra gibi, PKK’ya sızmak istemişler, CHP’de varlar, AK Parti de varlar ki 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde temizlendi.
Biz yurt dışındaki dehaları, beyinleri Türkiye’ye getirmeye çalışırken, bunlar okullarında eğittikleri “deha” sayılan çocukları yurt dışına götürüyorlar. Yani beyin göçüne neden oluyorlar.
Soru ne yapacaksınız?
Özdağ: Şimdi ben bir yazı yazdım YÖK’e ve “bunların okullarından mezun olup yurt dışına götürülen kaçı geri döndü kaçı dönmedi?” diye sordum.
Bu FETÖ örgütü ve 45 yıldır yaptıkları konusunda Üniversite mezunu öğrencilere çağrı yapıyorum sizin vasıtasınız ile ‘Gelin FETÖ konusunda bilimsel doktora çalışması yapın.’
İşte sadece Türkiye’nin deha çocuklarını değil okul kurdukları tüm ülkelerdeki deha çocukları Amerika’ya götürüyormuş bu FETÖ.
İşte bu araştırma FETÖ’nün egemen güçlere nasıl hizmet ettiğini de ortaya çıkaracaktır.
Bunlar, ‘ibadet, cemaat, hizmet’ diyorlar ve görünen bu kısımları ile illüzyon (yanılmaca) yani göz boyama yaptılar. Ben FETÖ konusunda çok çalıştım ve bu yüzden bir itibar suikastına uğrayabilirim.
Soru: Açık söyleyin suikast da yapabilirler mi?
Özdağ: Evet her şeyi yapabilirler ama hazırlıklıyız. Bakın biz siyasetçilere iki önemli şey yapıldı. Birincisi Menderes’i astılar o fotoğrafı yayınlattılar. İkincisi ise şantajlar yaptılar. Siyasetçilere kendi kirli emelleri konusunda baskı kurmak istediler.
Cesur siyasetçiler bedel ödedi. Adnan Menderes gibi, Muhsin Yazıcıoğlu gibi, Necmettin Erbakan gibi, Bülent Ecevit gibi, Süleyman Demirel gibi, Turgut Özal gibi eşlerine ailelerine hatta çocuklarına saldırıldı. Recep Tayyip Erdoğan’a, Ahmet Davutoğlu’na da ayni şekilde yapılanlar var.
Devletin de milletin de kendisine hizmet eden siyasetçilere sahip çıkması lazım.
Ayrıca komisyon üyeleri ile de uğraşacaklar bu adamlar. Türkiye’de bu örgüt aleyhine yazıldı çizildi ama çok az sayıda kişi okudu, izledi. Yazılan kitapların bir kısmını engellediler, yayınlatmadılar.
Kimleri kast ediyorsunuz?
Ahmet şık var, Nedim Şener var, Faik Bulut var, Yavuz Selim Demirağ var, Hulki Cevizoğlu var hatta öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu var.
Şimdi ilk defa Türkiye’nin tüm televizyonları bu adam için, “ Vaiz ama istifa etmiş, İmam değilmiş, diploma sahte, sahte emekli hatta yeşil pasaportu bile sahte almış ve kıdem tazminatı almış” diye yayınlar yapılıyor ve gerçek yüzlerini millet daha iyi tanıyor.
Soru: Kararnamelerle ile atılan bazı mağdurlar da var. Bunlar gerçek mağdur ise ne yapsınlar?
Özdağ: Bunlar Emniyeti, istihbaratı, özellikle Jandarma istihbaratı ele geçirmişler Milli İstihbarat Teşkilatına sızmak istemişler, hatta sızanlar da olmuş 150 kişilik ihraç var ve devam ediyor bu tür çalışmalar.
Bakın Orhan Bey bu yapının üst kademesi ile çok ciddi uğraşmak zorundayız. Örgütsel yapının üst kademesi yani.
Soru: AK Partiye yakın olmak için bu örgüte girenler de var.
Özdağ: Okullar var, dini ibadet var, yardımlar var, sevap var diye giren ancak bunların içinde masum olanlar var ise ayıklanıyor cezaevine girenler de olabilir bunlar eğer gerçekten mağdur ise sabırlı olsunlar devlet yanlış yapmaz yaparsa da o yanlışından mutlaka döner.
Orhan Bey ben 7 yıl hapis yattım 12 Eylül sonrası yaşadım bir yıl hücrede kaldım. Devlete küsülmez.
Soru: Siyasi suç mu?
Özdağ: Evet tabi siyasi suçlu olarak ki ben ülkücü kökenliyim. Manisa’da Ülkü Ocaklarında yöneticilik yaptım ben. Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte cezaevine girdim. Ankara Ulucanlar cezaevi müze oldu benim de yerim var müzede. Nazım Hikmet’in de yeri var. Deniz Gezmiş de Bülent Ecevit de var.
Soru: Medyada da orada idi ki rahmetli babam da 27 Mayıs öncesi 16 ay yattı orada.
Özdağ: Siyasetçi ve Gazetecilerin kaderidir bu Türkiye’de. Recep Tayyip Erdoğan da oradan geçti kısa da olsa. Şuraya getireceğim, bizler bedel ödedik ama devletimize küsmedik. Bakın Milletvekiliyim ve AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı da yaptım. Bugün Meclis etik komisyonu üyesiyim.
İşte bu yüzden suçsuz olanlar, mağdur olanlar 3-5 ay sonra çıkar devlete millete hizmete devam eder. Kayıpları da telafi edilir.