Feyzioğlu‘ndan çok önemli uyarı:
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Anayasa değişikliğine neden ”hayır ” oyu verilmesi gerektiğini, “bu anayasa değişikliği Başkan’a en alt katmanında korkunç bir yetki veriyor. Eyalet kurma yetkisi veriyor daha ne olsun” diye anlattı.
“Meclisin denetimi yok, milletvekillerinin çoğunu Başkan, Genel Başkan şapkasıyla yazmış. O meclisten bir denetim beklemeyin. Denetlemeye kalktık dese zaten ‘fesih ettim’ diyor zaten böyle bir güç var elinde” dedi.
Başkan Feyzioğlu ile yaptığım söyleşinin 3. Ve son bölümünde sorular ve yanıtlar şöyle:
Soru: Başkan’ın kararları Anayasa Mahkemesine götürülebiliyor. Bu yeterli değil mi?
Prof. Dr. Feyzioğlu: Anayasa mahkemesi belki denetleyebilir diye düşüneceksiniz mümkün değil çünkü on beş üyesinden on ikisini kendisi atamış. En alt katmanda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın varlığından bile bugün haberdar olmadığını düşündüğüm eyalet kurma yetkisi var. Kendileri yazmadı ki 2010 değişikliğinin neye mal olacağını 2010 da bilmiyorlardı büyük bir ihtimalle ki ‘rabbim affetsin, aldatıldık’ diyorlar aldatıldıklarına göre bilmiyorlardı.
2017 değişikliğinin altına maddelere gizlenmiş olan eyalet kurma yetkisinden haberdar olduğunu düşünmüyorum, düşünmek dahi istemiyorum.
Soru: Peki bu maddeyi Fethullah Gülen örgütü yazmış olabilir mi?
Prof. Dr. Feyzioğlu: Kim yazdıysa ben bilemem ben sonucuna bakıyorum. Varsayımım şu Türkiye Cumhurbaşkanı böyle bir yetkiyi istemez, anayasaya da koydurmaz tek başına kullanılacak bir yetki. Sonuçta bu yetki var mı? Var. Şimdi soruyorum size 123 ve 124. maddelerde illeri birleştirip şehir birliklerini bir kamu tüzel kişiliği adıyla kurma yetkisi o anayasa da varsa yarın öbür gün bir Cumhurbaşkanı’nın bu yetkiyi kullanıp kullanmayacağının garantisini kim verebilir? Hiç kimse veremez.
Soru: Eyaletler kurulabilir mi yani?
Prof. Dr. Feyzioğlu: Bununla bitmedi ki. Bölücü terör örgütü reisinin İmralı Notları diye çıkarttığı bir kitap var önemli bir kitap, neden önemli bir kitap çünkü bütün iç yüzünü açıklıyor. Kendileri bastığı için orada söylenenleri önemsiyorum. Almanya’da bastırıldı.
Türkiye’de satışı yasak ben tabi mesleki ve akademik sorumluluk gereği aldım ve okudum. Aynen şöyle diyor yeni Anayasa yazımı sürecinde terör örgütüyle masa kurulmuş, müzakere ediliyor bir yandan terör örgütüyle müzakere ediliyor bir taraftan da yeni Anayasa yazılıyor aynı tarihler. Gözlemci olarak İmralı da bizim kamu güvenliği müsteşarlığının yetkilileri var. Soruyor giden kendi heyeti diyorlar ki ‘eyalet konusunda bir teklifimiz, bir talebimiz, dayatmamız olsun mu?’
Aynen şöyle söylüyor ‘adını eyalet olarak söylemeyin Avrupa yerel yönetimler özerklik şartındaki çekincelerin kaldırılmasını sağlayalım zaten eyalet kurulur’ diyor.
Şimdi sıkı durun bu Anayasa değişikliği Avrupa yerel yönetimler özerklik şartındaki çekincelerin kaldırılma yetkisini tek imzayla, tek başına denetimsiz olarak Başkan’a veriyor.
Bu yetkileri buraya yazdıran küresel kuklacılar Anayasa değişikliği geçerse ki geçmeyecek, geçerse emin olunuz derhal bu yetkilerin kullanılması için Türkiye’ye emsali görülmemiş baskılar yapmaya başlayacaklar.
Bu baskılara diyelim ki A Başkanı nasıl direnecek? Kim olacağını bilmiyoruz çünkü Başkan seçmiyoruz 2017’de, 2019 da seçeceğiz. Bu yetkileri Başkan 2019 da kullanmaya direnebilir ama ne diyecektir direnirken, meclis izin vermiyor dese yazan kendinden daha iyi biliyor ‘meclise yetki vermedik’ diyecek. Yetki senin meclise sormana gerek yok. ‘Bu imzayı geri çeksem Anayasa Mahkemesi iptal eder’ diyemeyecek çünkü Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12 kendisi atadı. Yani diyecekleri şey şu kapalı kapılar arkasında, ‘Türkiye’yi yöneten başkan bir saniye senin topu atacağın, sığınacağın, bana izin vermiyorlar’ diyebileceğin hiçbir makam yok tek başına yetkilisin.
Tek başına yetkili Başkan baskılara direnemeyecek bu durumda değil mi?
Prof. Dr. Feyzioğlu: Yetmiş dokuz milyon bölge gücü olabilecek Türkiye’nin gücünü, kudretini bir kişinin iradesine indiriyor. Diyelim ki direndi bu Başkan, bu Başkan ölümsüz mü? Şu kapıdan sizin benim sağ çıkıp çıkmayacağımızın garantisi var mı? Bir saniye sonra çene kapayıp, kapamayacağımızın garantisi var mı? Hiç birimizin yok.
Peki, yerine gelecek kişi kimdir biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Türk milleti bu yetkiyi kullanacak hiç kimseyi seçer seçmez bilmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yıllarca hemen yarım metre arkasında birisi duruyordu subay yaveri. Kim çıktı yaveri? FETÖ örgütünün ileri gelenlerinden biri çıktı. Şimdi bu Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı’na yardımcılarını bir bürokrat gibi, bir memur gibi kendi başına kimseye danışmadan, meclisin onayını almadan seçime de gitmeden atama yetkisi veriyor. Başkan yardımcıları dahil. İki sene boyunca kendisinden en fazla yarım metre uzaklıkta yaşamış yaverinin FETÖ’cü olduğunu anlamamış, anlamamasını da anlıyorum.
Bu kişi 15 Temmuz olmasaydı emekli olduğunda bu kadar beğenilmiş ki yaver olarak tutulmuş Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Başkan yardımcısı yapılabilir miydi? Yapılabilirdi. Başkan diyelim ki rahatsızlandı, diyelim ki görev yapamaz hale geldi kim yetkisini kullanacak? Bütün yetkilerini, her yetkisini Başkan yardımcısı kullanacak. O başkan yardımcısını millet seçmedi, seçime girmedi atama.
İşte bu yetkileri oda kullanabilir. Hangi yetkileri? Eyalet ilan etme başta tüm yetkileri.
Bu yüzden mi “tek adam rejimi” diye karşısınız?
Anayasa değişikliği bunun gibi hayati, Türkiye’yi paramparça etmeye yönelik maddelere konulmuş çekincelerimizi tek imzayla ortadan kaldırabiliyor. Yani Başkan tek imzayla bu çekinceleri kaldırıp belediyelerin silahlı polis gücü kurmasının önünü açabilir, meclise sormasına gerek yok, Anayasa Mahkemesi iptal edemez 15’den 12’sini kendisi atadı. Tek imzayla belediyelerin istediği gibi okul açmasına, Milli Eğitimden kendini koparmasına izin verebilir. Başkan buna tek başına karar verebilir. Bu Başkan bu yetkisini kullanmazsa, öbür Başkan’ın kullanmayacağının garantisi yok. Bilmiyoruz ki Başkan kim olacak. Durumun tehlikesini anlatabildim mi? Şimdi biz yollara düşmeyecektik de kimler düşecekti? Kim anlatacaktı bunu?