Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü 19 Mayıs 1919’da attığı ilk adım ile başlattığı istiklal savaşı sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu için rahmetle, minnetle anıyorum.
19 Mayıs tüm yurtta ve yavru vatan KKTC’de coşku ile kutlandı.
Türkiye’nin bugün de çok önemli adımlar atması gerektiğini düşünüyorum.
Neden mi?
Anlatayım ve önce Amerika Birleşik Devletlerinden başlayayım.
100 yıla yaklaşan NATO paydaşımız Amerika maalesef bugün giderek müttefikimiz olmaktan uzaklaşıyor.
İki ülke arasında gerginleşen ipleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan Donald Trump ile yaptığı görüşme anlaşılan o ki gevşetmemiş.
Yıllarca PKK’ya destek veren Amerikalılar bugün de burnumuzun dibinde bir Kürt Devleti kurmak için müttefiki Türkiye’nin tepkisine rağmen hala PYD/YPG’ye askeri yardım yapıyor.
Avrupa Birliğine gelince son yıllarda korkunç ve çok haksız bir şekilde Türkiye aleyhtarlığı başlatıldı.
Neredeyse “Türkiye’ye nasıl düşmanlık yaparız” diye birbirleri ile yarışıyor Avrupa’da bazı ülkeler.
Sığınmacılar konusunda sözünü tutmayan Avrupa Birliği ne vaat ettiği 3 milyar Euro’yu verdi ne de Türk halkına vizesiz Avrupa sözünü tuttu.
Buna karşın 16 Nisan öncesi o kadar büyük tepki oluşturdular ki, Dışişleri bakanımızın Hollanda’ya gitmesine uçuş izni vermemeleri bir yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya’nın Başkonsolosluğumuza gitmesine izin vermeyerek uluslararası diplomasi kurallarını çiğneyerek sınır dışı ettiler.
Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı yapılan bu haksız ve hukuksuz uygulamalar Türkiye ile Avrupa arasındaki ipleri kopma noktasına getirdi.
Düşünebiliyor musunuz 57 yıldır AB’nin kapısında tam üye yapılmadan bekletilen 80 milyon nüfusu olan Türkiye’ye yönelik bu baskıların haksızlığını?
Türkiye gerçekten ne Amerika’nın ne de Avrupa Birliğinin bu tavrını ve uygulamalarını asla hak etmiyor.
İşte bu noktada yapılması gerekenler elbette var.
Çünkü Türkiye’nin elindeki silahlara mahkûmdur Amerika ve AB.
Örneğin İncirlik üssümüz Amerika için olmazsa olmaz önem taşıyor Irak ve Suriye operasyonları için.
Örneğin Türkiye’nin 3 milyon sığınmacı için AB kapısını açma silahı vardır diplomasi açısından.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin iktidarı ve muhalefeti ile toplumsal uzlaşma sağlayarak tek yumruk, tek ses olarak gerek Amerika’ya gerekse AB’ye karşı tüm kozlarını kullanması gerekir üzerindeki bu baskıdan kurtulması için.