AKP’nin en büyük derdi ve çözüm aranan sorunu “metal yorgunluğu” ki bunu bizzat kurucusu, genel başkanı ve cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan teşhis etti ve açıkladı.
Erdoğan’ın AKP için tespit ettiği “Metal yorgunluğu nedir, nasıl olur, düzeltme imkanı var mı?
Teknik olarak tanımı şöyle özetleniyor: Sürekli olarak çalışan veya belirli bir miktar yükün sürekli uygulanması sonucu metal malzemelerin istenilen dayanım özelliğini yitirmesi metal yorgunluğu olarak açıklanabilir.
Örnek vermek gerekirse; bir teli sürekli olarak yukarı ve aşağı bükersek tel büküldüğü noktadan ısınır ve bir süre sonra kopar. Kopma olayı, metal yorgunluğunun son noktasıdır.
Bir başka örnekle anlatmak gerekirse; bir köprü zamanla içten içe yıpranır. Görünüşte onun yıprandığını fark etmek çok zordur. Uzun zaman zorlu şartlara dayanır ama bir bakmışız, köprü durduk yere yıkılıvermiş. Yıkılma olayı da metal yorgunluğunun son noktasıdır.
Bu iki örneği AKP’deki metal yorgunluğu ile eşleştirirsek AKP’deki metal yorgunluğunun nedenlerini de ortaya çıkarabiliriz.
AKP’nin 15 yıllık iktidar sürecinde, “yukarı ve aşağı bükülmeleri – içten içe yıpranmaları” şu başlıklar altında özetleyebiliriz:
İşsizliğin ve hayat pahalılığının önlenememesi,
4 Bakanın karıştığı 17-25 Aralık uygulamaları “rüşvet ve yolsuzluk” iddiaları,
Çözüm süreci ile PKK terörünün zirve yapması,
Fethullah Gülen’in Paralel Yapısına askeri, polisi, bürokrasiyi savcı ve hakimleri teslim etmek,
Devlet ihalelerini Gülen Cemaati şirketlerine yönlendirmek,
Dershaneler, okullar ve üniversiteler kurması için Gülen cemaatine destek verme,
Ergenekon, Balyoz, Şike gibi kumpas davalarına destek vermek,
AKP’li Belediyelerin işe almada yandaş seçerek vatandaşlara ayrım yapmaları,
AKP’li Belediyelerinde Gülen cemaatine parsel parsel arsa tahsis etmeleri,
Sınav sorularının çalınması, haksızlıkların had safhaya çıkması,
MİT TIR’ları konusu,
FETÖ darbe girişimi istihbaratının alınması ama önlemlerin alınmaması,
FETÖ soruşturmalarındaki haksız, hatalı ve yandaş uygulamaların çoğalması,
FETÖ’nün AKP içindeki siyasi ayağının çıkartılmaması,
AKP Teşkilatlarının Hükümetten ve Belediyelerden şikayetleri.
İşte Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin “metal yorgunu” olarak adlandırdığı “yukarı ve aşağı bükülmeler – içten içe yıpranmalar” bunlardır.
Teknik uzmanların açıkladığı bu metal yorgunluğu örneklerinin sonucu ise, “Kopma ve Yıkılma” ile sonuçlanır.
Metal yorgunluğu yaşayan AKP’de yapılması gereken yani alınması gereken önlemler de çok zordur çünkü siyaset bir anlamda “vefa” sanatıdır.
Parti Teşkilatlarının tamamını değiştiremezsiniz, Belediye Başkanlarının tamamını değiştiremezsiniz, Milletvekillerinin tamamını değiştiremezsiniz.
Peki, Bekir Bozdağ’ın tanımı ile Tayyip’in Partisi metal yorgunluğunu nasıl atlatır?
Hemen bir öneride bulunayım…
BAŞBAKANLIK FESHEDİLSİN
OHAL ile Türkiye’yi yönetmek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok hoşuna gidiyor. Haklı da Meclis yok, muhalefet yok, Anayasa Mahkemesi denetimi yok ama Kanun Hükmünde Kararnameler çok.
MHP, OHAL ve KHK devleti tek başına yönetmek için yetiyor Erdoğan’a.
KHK’lar ile bugüne kadar o kadar çok yasal değişiklik yapıldı ki hangisini sayacağımı bilemedim.
Milli İstihbarat Teşkilatını neden kendisine bağladı Cumhurbaşkanı Erdoğan bilemedim.
Çünkü 15 Temmuz kahpe darbe girişimi sırasında ulaşamadığı MİT Müsteşarı bir daha ne zaman lazım olacak ki?
BAKANLAR KURULUNU CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLASIN
Bugünlerde Erdoğan’ın adım adım devlet kurumlarını kendisine bağlamasını izliyoruz da benim Cumhurbaşkanına önerim bir KHK ile Başbakanlığı da feshederek Bakanlar Kurulunu doğrudan kendisine bağlamasıdır.
OHAL ile bu KHK bir sabaha karşı kolaylıkla çıkarılabilir.
Bu 2019 yılındaki Başkanlık sistemine hazırlık da sağlar.
Çünkü AKP ve MHP devletteki iki başlılıktan şikayet edip başkanlık ya da tek adamlık sisteminin Türkiye için şart olduğunu açıklamışlardı ya.
O zaman ne bekliyoruz ki?
Binali Yıldırım Bey’de zaten dünden razı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine atanır.
Cumhurbaşkanı Başbakanlığı da üstlenir ki Devlet Bahçeli’nin “fiili durumu yasal durum haline getirelim” önerisi de gerçekleştirilmiş olur.
Tabii bir KHK ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı oluşturulması da sağlanabilir ki Binali Bey bu göreve de atanabilir.
