Ey siyasetçiler gün iç siyasi kavgaları bırakmak, tek yürek olmak günüdür. Gerek terör örgütlerine gerek destekçisi ülkelere verilecek en güzel tepki siyasi partilerin Kahraman Türk Ordusuna verecekleri destekle olur.
Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli. Bu 3 isme bugün büyük görev düşmektedir.
Ey siyasetçiler kavgayı bırakın Fırat’ın doğusuna bakın. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir araya gelmeleri, tüm televizyon ve radyoların ortak canlı yayınında ortak bir açıklama yapmaları büyük toplumsal destek görecektir.
Amerika, Rusya, İran, Irak, Suriye ve tüm Avrupa ülkelerine karşı en büyük cevap Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü ile verilir.
Bu birlik ve beraberlik bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin Fırat’ın batısındaki sınırımızda terör tehdidini zeytin dalı harekatı sürerken ve yarın sıra Fırat’ın doğusuna sıra geldiğinde büyük önem taşıyacaktır.
Mehmetçiğin Fırat Kalkanındaki başarısı hem askeri sonuç hem de siyasi sonuç getirdi. Askeri açıdan getirilen huzur ile El Bab’da yaşayan 130 bin Suriyeli evlerine döndüler. Sonuç şudur, sınırımızda ve bölgede güvenlik ile terörsüz huzurlu yaşam.
Şimdi Türk ordusu Zeytin Dalı harekatı ile ayni başarıyı Afrin’de sağlamaya çalışıyor canı pahasına.
Hedef Fırat Kalkanı ile aynı.
Türkiye iktidarı ile muhalefeti ile kahraman Mehmetçiğe büyük destek veriyor.
Ancak ne yazık ki bu önemli askeri harekat sürerken iç siyasette Türkiye’ye yakışmayan siyasi çekişmeler, hakaretler ve suçlamalar da maalesef sürüyor.
Bu siyasi kavgaların bir an önce bitmesi gerekir çünkü Suriye sınırımızda yani Fırat’ın doğusunda güvenliğin sağlanması için PKK uzantısı Amerika müttefiki PYD/YPG’nin temizlenmesine sıra geliyor.
Türkiye Afrin sonrası sıranın Münbiç’te olduğunu ve Amerika’nın buradaki askeri gücünü boşaltmasını gerektiğini haklı olarak açıkladı.
Pentagon sözcüsü Jeff Davis “Koalisyonun parçası olarak güvence verme ve caydırma amaçlı Münbiç’in içine ve etrafına ABD askerleri konuşlandırıldı. Bu görev DEAŞ’tan başka bir tarafa saldıran tarafları caydırmak içindir” diyerek hemen tepki verdi.
Bu da yetmedi, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Joseph Votel, Münbiç’ten asker çekmenin gündemlerinde olmadığını söyledi.
Peki, Amerikan askeri ile PYD/YPG teröristleri iç içe kol kola birlikte iken Türkiye Münbiç’e yönelik askeri harekat başlatabilir mi?
Ya da başlatmalı mı?
Ey siyasetçiler kavgayı bırakın Fırat’ın doğusuna bakın.
Afrin harekatı devam ederken şunu söyleyelim ki bu bölgenin sınırımızdaki uzunluğu sadece 30 kilometre.
Ancak Fırat’ın doğusundaki bölgenin sınırımızdaki uzunluğu 500 kilometreden fazla.
Asıl büyük sorun Fırat’ın doğusunda PYD/YPG’nin kontrolündeki bu bölgede Amerika’nın 13 büyük askeri kampı olmasıdır.
Bu bölgedeki PYD/YPG terör örgütüne Amerika’nın 5 bin TIR 2 bin uçak dolusu silah, ağır silahlar, mühimmatlar ve ilaveten zırhlı araçlar verdiğini biliyoruz.
Özetleyecek olursak Fırat’ın doğusunda Türkiye’nin karşısında bir devlet ordusu gibi silahlandırılan terör örgütü PYD/YPG ile destekçisi Amerikan ordusu vardır.
Amerika’nın bu bölgeyi boşaltması demek Suriye’den tamamen çekilmesi demektir.
Amerika’nın Suriye harekatında başarısızlığı kabul etmesi demektir.
Suriye’de olayların başladığı günlerde Türkiye Suriye sınırının içinde askeri yasak güvenlikli bölge kurulması gerektiğini ve Esat teröründen kaçan Suriyelilerin burada kurulacak kamplarda barındırılmasını Amerika’ya ve koalisyon ülkelerine önermişti.
Ancak bu öneri kabul edilmedi ve 3,5 milyon Suriyeli batılı ülkeler kabul etmediği için canlarını Türkiye’ye sığınarak kurtardılar.
Suriyelilerin boşalttıkları köyler ve kentler Amerika’nın desteklediği PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütü tarafından IŞİD temizliği adı altında işgal edildi.
Ey siyasetçiler kavgayı bırakın Fırat’ın doğusuna bakın. Türkiye kararlı şekilde, “Fırat’ın batısı da doğusu da PYD/YPG’den temizlenecektir” diyor ki işte bu yüzden yukarıda unvanlarını yazmadığım 3 önemli isme büyük görev düşmektedir.
Ey siyasetçiler kavgayı bırakın Fırat’ın doğusuna bakın
© 2006-2026 Sonsöz Gazetesi • Haberler, Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete | Tüm Hakları Saklıdır.
Source: Orhan Uğuroğlu Sonsöz Yazıları