Samsun havalimanına 30 Ağustos günü giden bir vatandaşımız çok önemli bir görüntüyü cep telefonu ile video kayda aldı.
Türk Hava Yollarının duvarda asılı olan ve yolcuları bilgilendirmeye yarayan televizyon ekranlarında Türk Bayrağı yanında “15 Temmuz Destanı” yazılı bir görüntü sürekli yayınlanıyordu.
Bu vatandaşımız, “yanlış anlamadınız bugün 30 Ağustos” diye de çektiği görüntülerin tarihini teyit etti.
İşte o videodan aldığım fotoğraf:
19 Mayıs 1919’da Samsun’a Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmak için ilk adımı atan Mustafa Kemal Atatürk’ün 30 Ağustos’ta yedi düveli Anadolu topraklarında yenilgiye uğrattığı 30 Ağustos Zafer Bayramı ise o ekranlarda yer almadı.
Ayıp, çok ayıp…
Hangisi destan:
15 Temmuz mu?
30 Ağustos mu?
Beyinlerini Fethullah Gülen’e teslim eden bilinçsiz kalleş darbeci bir avuç subayın 15 Temmuz ihanetini elbette unutmadık.
Bu darbe kalkışmasını bastıran asker ve polislere elbette şükran duyuyoruz.
250 Şehidimizi, gazilerimizi elbette unutmadık ve onlarla da gurur duyuyoruz.
15 Temmuz ihanetin, kalleşliğin adı, gösterilen direniş ise efsane bir güç birliğidir.
Bunda hem fikiriz.
Generallerinden erine yüzlerce subay yargılandı ömür boyu hapse mahkum edildi, bir kısmının yargılanması devam ediyor.
15 Temmuz darbe girişiminin amacı neydi?
Türkiye’yi;
Bölmek mi?
Tarihten silmek mi?
İslam devleti kurmak mı?
Gülen Cemaatinin devlet yönetimini üstlenmesini sağlamak mı?
Demokrasiyi sonlandırmak mı?
Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet’in bu temel ilkelerini değiştirmek mi?
Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek, AKP’lileri yargılamak mı?
Ben bu soruları FETÖ davalarını yakından izleyen bazı gazeteci meslektaşlarıma, emekli üst düzey subaylara, emekli polis müdürlerine de sordum.
Yargılananların hiç biri “amacımız darbe yapmaktı” diye ifade bile vermemişler.
Hemen hemen hepsi, “terörle mücadele” gerekçesini öne sürüyorlarmış.
Deneyimli bir gazeteci arkadaşım çok çarpıcı bir örnek verdi.
Meclis’i bombalayan F-16 savaş uçağının pilotu, “ben Meclis’i bombalamadım. Bana verilen koordinatlara bomba attım ki orasının Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu bilmiyordum” diye ifade vermiş mahkemede duruşmada.
Ankara’da TRT Genel Müdürlüğünün önünde, Meclis’in Atatürk Bulvarı kapısında dev büyüklükte sabit “15 Temmuz Destanı” yazısı vardır.
Darbecilerin baskınına uğrayan yerlere yazıldı sanırım.
Ancak Türk Hava Yollarının bilgi televizyonlarında sürekli 15 Temmuz Destanı yazması yanlıştır.
Dini ve milli bayramlarda, 10 Kasım’da ve diğer önemli günlerde bu tür sloganlar yazarsın anlarım.
Büyük Taarruz 30 Ağustos’ta Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde dünya tarihine altın harflerle yazdığı efsanevi Destan’dır.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu için emperyalist işgalci 7 devletin birden bozguna uğratılarak Anadolu ve Trakya’yı vatanımız yapan şehitlerimizin kanları ile yazılan Destan’dır.
10 bine yakın şehit 31 binden fazla gazi verdiğimiz Kurtuluş Savaşlarımız Destan’dır.
Sizlere soruyorum, 15 Temmuz’a “destan” diyoruz da 30 Ağustos’a ne diyeceğiz?
The post HANGİSİ DESTAN: 15 TEMMUZ MU? 30 AĞUSTOS MU? appeared first on Sonsöz Gazetesi • Haberler, Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete.
Source: Orhan Uğuroğlu Sonsöz Yazıları