AK Parti de kuruluş ayarlarına dönmeli

2001 yılında kurulan AK Parti’nin tüzüğünü ve 3 Kasım 2002 seçimi öncesi yayınlanan seçim beyannamesini dikkatle inceledim. Ancak gördüm ki AK Parti 15 yılda kuruluş ayarlarından farklı politikalara sürüklenmiş.

“Süreklilik içinde değişimi arayan, birliktelik içinde farklılıkları koruyan, toplumun dinamizmine güvenen, Dünyadaki gelişmelere ve yeniliklere açık bir siyaset anlayışını hakim kılmayı amaçlayan AK Parti, demokrat, muhafazakar, yenilikçi ve çağdaş bir partidir” şeklinde özetlenen bir seçim beyannamesini Türkiye’ye ilan etmişti.
OHAL’i 2. Kez uzatan AK Parti, “temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, bürokrasinin siyasetin yerme ikame edilmesine, kamuda göreve alınmada eşitsizliklere” karşıyız diye 2002’de tepki göstermişti.

AK Parti 2002’de Başkanlık konusunda tek kelime etmeyerek tersine, “maceraperest siyasetçilerin, toplum gerçeklerinden kopuk ideolojik projelerle sivil-demokratik kazanımların tahrip edilmesine yönelik girişimlerine karşı en büyük teminattır” görüşünde idi. Bu ifadeyi “Başkanlık” isteyen AK Parti için siz değerlendirin.

AB İLE İLİŞKİLER

Avrupa Parlamentosunun Türkiye ile AB ilişkilerinin dondurulması konusunda liderlere tavsiye kararı alması gündemde iken bakın AK Parti 2002 seçim beyannamesinde AB konusunda neler düşünüyordu:
Partimiz, ülkemizin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğini, modernleşme surecimizin doğal sonucu olarak görmektedir AB kriterlerinin ekonomik ve siyası hükümlerinin hayata geçirilmesi, devlet ve toplum olarak birlikte çağdaşlaşmamız yönünde atılacak önemli bir adımdır.”

KOPENHAG KRİTERLERİ

Beyanname ’de özellikle Kopenhag Kriterlerinde belirtilen seviyeye yükseltmek için Anayasa ve yasalarda gerekli değişikliği yapacağını vurgulayan AK Parti “temel hak ve özgürlükler alanındaki eksikliklerin giderilmesi için, diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri arasında mutabakat ve işbirliği imkanlarını arayacaktır” diyordu ama bu hedef de gerçekleşemedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Anayasa değişikliği konusunda AK Parti’nin kamuoyuna taahhüdü is şöyleydi:
Temel yasal düzenlemelerin ve anayasal değişikliklerin yapılmasında, meclisteki sayısal üstünlüğü yeterli olsa bile, mümkün olabilecek en geniş toplumsal mutabakatı arayacaktır.
Hazırlanacak yeni anayasa, kısa, öz ve açık olacak, yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler açık, net ve anlaşılabilir bir şekilde belirlenecek, temsili demokraside n katılımcı demokrasiye geçişi sağlamak için referandum yolu yaygınlaştırılacak, idarenin hiçbir eylem ve işlemi yargı denetimi dışında bırakılmayacaktır.”
AK Parti demokrasinin önündeki önemli engelleri “Siyası Partiler Kanunu ile Seçim
Kanunu” olarak görüyor ve değiştirileceğini taahhüt ediyordu ancak 2002’den bu yana gerçekleşmedi.

MEDYA İLE İLİŞKİLER

AK Parti, “çoğulcu demokrasi ve rekabetçi piyasa anlayışının bir gereği olarak, modern toplumlarda doğru bilgi edinme ve denetim görevi yürüten medyanın çoğulcu ve rekabetçi bir yapıda gelişmesini savunur. Kamusal bir hizmetin farklı taraflarını oluşturan siyaset ile medya ilişkisinin, karşılıklı saygıya dayalı bir diyalog içinde yürütülmesinden yanadır” diye medya ilişkilerini tanımlamıştı.
Bugün ise Gazetecilerin tutuklu yargılanması Avrupa’nın gösterdiği tepkilerin başında geliyor.

HUKUKİ ANLAYIŞ

“Partimiz hukuku, korkutmanın ve cezalandırmanın değil, adaleti sağlamanın aracı olarak görmektedir” denilen beyannamede şu görüşler vardı:
“Mevzuatımızdaki yasakçı hükümler nedeniyle, ülkemiz hukuk devletinden çok kanun devleti görüntüsü vermektedir Türkiye, kanunlarını hukuka, hukukunu evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırarak ve temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını sınırlayan yasakçı hukuk sistemini değiştirerek gerçek anlamda hukuk devleti olacak ve uluslararası camiada saygın bir yer kazanacaktır. Amacımız toplumumuzu suçun azaldığı, korkunun olmadığı bir barış toplumu haline getirmektir.

BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVDEN ALINMASI

“Görevi başında kalması sakıncalı görülen belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması, mahallin en yüksek mülki amirinin isteği üzerine ancak mahkeme kararı ile olacaktır” vaadine bulunan ancak birçok belediyeye kayyum atayan AK Parti bugün ne kadar sadık kaldı 2002 vaatlerine sizler takdir edin.
Sonuç olarak sadece günümüzde gerek Türkiye’de gerek Avrupa’da yoğun eleştirilerin olduğu birkaç konuda AK Partinin dününe ve bugününe baktım.
Eğer isterseniz Google ile kolayca AK Parti 2002 seçim beyannamesine ulaşır siz de daha ayrıntılı bir karşılaştırma yapabilirsiniz.
Sonsöz olarak AK Parti’nin de kuruluş ayarlarına bakması gerektiğini söyleyeyim.