Merhum dedem Ali Rıza Sun istiklal savaşı gazisidir. Merhum babam 1937 yılındaki Dersim isyanında bacağından yaralanan gazidir.
Ben Türk askeri olarak doğdum, 1980-1981 döneminde Komando Asteğmen olarak fiilen vatani görevimi 16 ay Eğirdir Dağ Komando okulunda ve Yüksekova Komando Taburunda onurla yaptım.
Bugün 66 yaşındayım ve övünerek söylüyorum ki ben ölünceye kadar Türk Askeriyim.
Hangi çılgın bana ya da şerefli Türk askerine hakaret edecek şaşarım.
Gazi Mustafa Kemal’in her bir kelimesi bugün için de geçerli olan Türk askeri hakkındaki sözlerinden bazılarını da sizlere önemle hatırlatayım:
Askeri harekat, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha seri hedeflere ulaşmayı temin edebilir. (1922-İzmir)
Ordunun esenliğini yürekten düşünen namuslu ve ahlaklı insanlar ikiyüzlülükten uzaktır. (1918-İstanbul)
Sizin gibi komutanları, subayları, er ve erbaşları olan bir milletin yabancı eller altında köle olması mümkün değildir. (1921-Ankara)
Bütün millete hiç tereddütsüz ve gönül rahatlığıyla arz edebilirim ki, Cumhuriyet Orduları, Cumhuriyeti ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretindedir ve hazırdır. (1925-İzmir)
Ordumuz babalarına ve atalarına layık evlatlardan meydana geldiğini göstermiştir. (1923-İzmir)
Böyle evlatlara ve böyle evlatlardan oluşan ordulara sahip bir millet elbette hakkını ve bağımsızlığını bütün anlamıyla korumayı başaracaktır. Böyle bir milleti bağımsızlığından mahrum etmeye kalkışmak boş bir hayaldir. (1921-Ankara)
Bu ordular tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, fedakarlıklar göstermiştir. Şanlı zaferler kazanmıştır. Millet ve memleketin gerçekten minnet ve teşekkürüne hak kazanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elim ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olma niteliğini kazanan ordumuzun kahramanlığı.
Dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.
Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında son bir avuç toprağına kadar karış karış kahramanca ve namusluca savunmuş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk Ordusu o cevherde bir ordudur. Yeter ki ona komuta edenler, komuta edebilme vasıflarına sahip olabilsinler.
İşte ben bu vasıfları taşıyan şerefli Türk askeriyim.
Ben Mustafa Kemal’in askeriyim.
Kahraman Türk askerinin başına çuval geçirenlerin, afişlerde ve söylemlerde kahraman Mehmetçiği küçük düşürenlerin, asker kıyafeti giymiş ve ruhlarını satmış FETÖ’cü vatan hainlerinin ve başta kahpe kalleş PKK olmak üzere tüm terör örgütlerinin yılmaz düşmanıyım.
Ben Mustafa Kemal’in Türk askeriyim.
Ve Atatürk’ün şu muhteşem sözüne de tüm benliğimle inanıyorum:
Bir Türk komutanının, ordusunu kullanmaksızın, herhangi bir kötü tesadüf ve kötü şans eseri bile olsa, düşmana esir düşmesini biz mazur görsek de, tarih bunu asla affetmez ve affetmemelidir.
Ben Mustafa Kemal’in askeriyim vatan için şehit olurum ama asla esir düşmem. Düşmana esir düşen Türk komutanını Ata’m affetsin ama ben mazur da görmem.
Sen ne dersin, haksız mıyım Hulusi Akar Paşa?