BANKALARIN UMURUNDA DEĞİL AMA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ”vatandaşı adeta soyup soğana çevirme” diye büyük tepki gösterdiği Bankaların uygulamaları vatandaşı da çileden çıkartıyor, mağdur ediyor.
Takibe düşen Kredi ya da Kredi kart borcunu kuruşuna kadar ödemesine rağmen birçok banka Merkez Bankasına bildirimde bulunmuyor. Sicil affı da çıkmasına rağmen yeni kredi için bankaya giden vatandaşa “siciliniz bozuk” gerekçesi ile yeni kredi ya da kredi kartı verilmiyor.
Her ne kadar muhalefet partisi lideri gibi bankaların yüksek faizlerini eleştirdi ise de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bankalara yönelik yaptığı sert eleştiri vatandaşlar tarafından destek gördü.
Gerek sosyal medyadan gerekse mail ile vatandaşlar bankaları şikayet bombardımanına şu başlıklar ile tuttular.
Yüksek faizler nedeniyle ticari krediler esnafı, tüccarı ve şirketleri batırıyor.
Verdikleri her kredi için teminat olarak 3-4 misli ipotek istiyorlar.
Ödemesiz dönem uygulaması yapılmıyor, kredi verilir verilmez geri ödemeler başlatılıyor.
Yapılandırılma sonucunda krediler geri ödenmezse vatandaşa evini, arsasını satmak için süre verilmeden doğrudan icra satışına gidiliyor ve banka bu gayrimenkullere çok ucuza ya kendisi sahip oluyor, ya da kendi parasını kurtarırsa çok ucuza satılmasına izin veriyor.
Hükümetin sicil affı çıkartmasına rağmen kredi ya da kredi kartı borcu takibe düşmesinden sonra tamamen ödenmesine rağmen vatandaşların ya da şirketlerin bu durumu bankalar tarafından Merkez Bankasına bildirilmiyor.
Yeni kredi ya da kredi kartı için bir banka şubesine giden vatandaşın kredi karnesinde borcu “0” (sıfır) görünmesine rağmen yan bölümde “Takipte” ifadesi bulunduğundan bankaların görevlerini tam yapmamalarından dolayı yeni kredi ya da kart alamıyor.
Banka memurunun yazıcıdan çıktısını aldığı belgenin kopyasının vatandaşa verilmesi ise “yasak” yani kendi şirketinizin ya da şahsi bilgilerinizin yer aldığı kredi karnenizi banka yetki vermemenize rağmen görüyor ama size vermiyor. Temel fıkrası gibi değil mi?
Bankalar alacaklarını icra yolu ile tahsil ettiklerinde ise icra harçlarını ödemekten imtina ediyorlar. Bu harcı vatandaşların ödemesi gerekiyor ki dosya tamamen kapansın ve gerek merkez bankası gerekse bankacılık kayıt sisteminden düşsün.
Ancak bankalar sadece kendi menfaatlerini düşündüklerinden vatandaştan tahsil edilecek rakamına resmi icra harçlarını eklemiyor ve tabii ödemiyorlar. Vatandaş ancak yeni kredi ya da kart almak istediğinde bu durum ortaya çıkıyor.
İşte Bankaların vatandaşları mağdur eden uygulamalarından bazıları böyle olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki;
“Kendi parası değil, vatandaşın oraya emanet ettiği para ve o bunu kalkıyor kendisi acımasızca yüksek faizle kendisine bir rant aracı hâline çeviriyor. Ama ben inanıyorum ki gerek Merkez Bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağı çekeceklerdir.”
Ben de diyorum ki;
Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, BDDK, Merkez Bankası ve Bankalar Birliği sadece yüksek faizler konusunda değil vatandaşın mağduriyetleri konusunda “kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi” çözeceklerdir.
