Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeniçağ TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"AKP içerisinde kendini liderliğe hazırlayanlar bizi tehdit olarak gördü" diyen Davutoğlu, Orhan Uğuroğlu’nun "Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?" sorusuna, "İddiasız bir siyasi harekette bulunmam ama bu konuyu arkadaşlarımla istişare etmem gerekiyor." şeklinde cevap verdi.Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın başlattığı bağış kampanyasını, "Devlet halktan destek beklemez" diyerek eleştirirken, Suriye’de Erdoğan’ın talimatı dışında bir politika izlemediğini ifade etti.Davutoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in "Memleket Masası" kurulması yönündeki çağrısı için ise, "Sayın Akşener’in Memleket Masası teklifini çok olumlu karşıladım. Sayın Cumhurbaşkanı bunu teklif etseydi çok daha iyi olurdu. Sayın Akşener’in bu teklifi ufuk açıcı bir tekliftir." şeklinde konuştu.
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları şu şekilde;
"CUMHURBAŞKANI SÖYLEDİKLERİMİZİ GÖRMEZDEN GELİYORDU"
Türkiye’nin ekonomik olarak en zor olduğu dönemde sosyal dengeyi sağlamaya çalıştık. İçeride söylediğimiz sözlerin anlamı kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanı bizim söylediklerimizi görmezden geliyordu. AKP’nin çevresindekiler nüfuz edebiliyordu. Beni Başbakanlıktan ayrılmaya zorlayan ayak oyunlarını yaptıklarında. Benim halk nezdinde itibarımın sarsılacağını düşündüler. Bana ev hapsi muamelesi yapıldı. Konferanslarım iptal edildi.
"AKP İÇİNDE KENDİNİ LİDERLİĞE HAZIRLAYANLAR BİZİ TEHDİT GÖRDÜ"
Ben AKP tabanından bir ilgi gördüm. Kasti olarak benim elimde kimseye haksızlık yapılmadı. Birileri siyaseten yok etmek istiyor ama bir teveccüh var. AKP içinde kendini liderliğe hazırlayanlar, Erdoğan sonrasına hazırlananlar bizi bir tehdit olarak gördü. Şimdi beni saf dışı bırakanlar birbirleri ile mücadele ediyor.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
1 Kasım 2015’te seçimi kazandıktan sonra 4 yıl seçim yok demiştik. 6 ay sonra böyle oyunlar oynanacağını öngöremedik. 2023’de seçim olup olmayacağını da bilemem o yüzden. Yarın seçim olacak gibi çalışmamız lazım.Biz kendi başımıza olacak herhangi bir seçime girebilmenin bütün yollarını deneyeceğiz. Haziran ayı içinde kongremizi yapacaktık korona biraz engelledi. 2021’de olabilecek herhangi bir seçime girebileceğimizden eminim.
"ERDOĞAN’IN HAKKIMDAKİ AÇIKLAMALARI BENİ DERİNDEN YARALADI"
Ben spekülasyonla yaşamadım. Ramazandayız gıybeti de doğru görmedim. Devlet adamı olarak önüme gelen bir veri varsa incelerim. Sayın Erdoğan’ın benim hakkımda bu tarz açıklamaları beni derinden yaraladı.
TÜRKİYE’Yİ SURİYE BATAĞINA SOKTUNUZ TARTIŞMASI
Suriye’de yanlış giden bir şeyleri bizim üzerimize yıkmak siyasi ahlaksızlıktır. Devlet edebinden yoksunluktur. Adnan Menderes asıldığında Hasan Polatkan “Benim bir şeyden haberim yok” dememiştir.Burada benim özellikle söyleyeceğim şey hepimiz benzer ithamlarla karşılaşabiliriz. Ben Dışişleri Başdanışmanıydım o zaman da Bakan’dan çok bana yüklenildi. Dışişleri Bakanı oldum yine bana yüklendiler.Ben çıkıp da “Ya bu ülkede başbakan da var” demedim. Başbakan olduğumda Suriye dosyasını sordum. Bir gün MGK toplantıları Bakanlar Kurulu toplantılar, gizlidir, kayıtlara geçmiştir. Ben çok erken vakitlerde Dışişleri Bakanı olarak Suriye’de yapılması gerekenleri söyledim. O günler söylediklerim yapılmadığı için Suriye’de buraya gelindi.Hiçbir zaman Cumhurbaşkanından habersiz bir karar alınmadı. Ben Türkiye’nin bu konuda suç işlediği görüşünde de değilim. Bütün bir ülkeyi zan altında bırakmak istiyorlar. Esad halkından bir milyon insanı katletti. Halkın üçte ikisini yerinden etti.
"FETÖ’NÜN TSK’DA BU KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU BEN BİLEMEZDİM"
FETÖ’nün TSK’da bu kadar güçlü olduğunu ben bilemezdim. Suriye’ye dönük her operasyonu içeriden baltaladığını bilemezdim Dışişleri Bakanı olarak. Bunu bilmesi gereken Başbakandır, Genelkurmay Başkanıdır. 15 Temmuz’u yapan FETÖ, Türkiye’yi Suriye bataklığında tutmak için her şeyi yaptılar. MİT operasyonu, benim odamın dinlenmesi. Bunları ben mi denetleyecektim?Dönemin bazı bakanları da bugün kenardan seyrediyor. Siz o zaman ne yapmaktaydınız?
"BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DESTEKLEMEDİM"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini savunduğum, Cumhurbaşkanına oy istediğimi kimse gösteremez. O zaman bunu destekleseydim, bana kapılar kapanmazdı. Yüksek maaşlı bir yerde siyasete devam ediyor olurdum. Eşim, dostum olduğu için ciddi zararlar gören insanlar var. Bizimle ilişkilendirildiği için bir üniversiteye ceza kesildi. Benim kitaplarımın bile satışlarını engellemeye çalışıyorlar, raflarda görünmüyor.
"ERDOĞAN’A HAKKIMI HELAL ETMEM"
Dava diye savunduğumuz ilkelere zarar vermek konusunda hak helal etmek benim hakkım değil. Sayın Erdoğan için de aynısını söylüyorum. Hele hele Şehir Üniversitesi konusunda 7 bin öğrencinin geleceğini karartmak pahasına kapatılması konusunda ben hakkımı helal etmem. Üniversite kapatma konusunda kimin dahli olmuşsa hakkımı helal etmem.