Dershanelerin kapatılma yasasını iptal eden Anayasa Mahkemesi “yasanın değil hukukun üstünlüğünü” bir kez daha ne bir şekilde ortaya koydu. Bu sonuç tek parti iktidarı sonlanan AK Parti için değil tüm siyasi partilere ders olmalı…
Kimi zaman kızar, kimi zaman eleştirir, kimi zaman beğenir, kimi zaman alkışlarız Anayasa Mahkemesinin kararlarını.
Siyasetçilerin “günlük” siyaseti eninde sonunda duvara çarpar.
12 yıl Cemaat ile kol kola yürüyen AK Parti hükümeti Dershanelerin kapatılması konusunda yasa çıkartınca aralarına kara kedi girdi.
Cemaatin parasal ve insani kaynaklarının kaynağı olan dershanelerin kapatılmasına cemaatten çok güçlü itiraz geldi.
Milli Eğitim Bakanlığının apar topar hazırladığı yasa tam bir beceriksizlik örneği idi. Hukuka uygun olmayan yani Anayasa’ya aykırı olan hükümler Bakanlık bürokrasisi tarafından hazırlandı, Bakan bey zaten gel-geç memuru tasarı Başbakanlığa gönderildi.
Yazarlar yorumcular bir yana muhalefet partileri bu tasarının Anayasa’ya aykırı olduğunu bas bas bağırdılar.
Dinleyen kim?
Tasarı Başbakanlık hukukçuları tarafından da onaylandı (!) ve Bakanlar kurulu tarafından da kabul edilerek Meclis’e gönderildi.
Komisyon toplantılarında muhalefet tasarının hukuka uygun olmadığını, Anayasa’ya aykırı olduğunu bas bas bağırdılar, kavga döğüş oldu.
İktidar tarafı ise muhalefeti paralel yapının sesi olarak suçlayarak tasarıyı kabul edip genel kurula yolladı.
Genel kurulda da muhalefet sözcülerini dinleyen olmadı. Tasarı yasalaştı.
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zaten noter mantığı ile geleni gideni onaylıyordu ki Dershanelerin kapatılması yasasını da hızla onayladı.
İşte bu gelişmeler tek parti iktidarının, gücünün, “ben yaptım oldu” zihniyetinin net göstergesidir.
Balık baştan kokar denir ya, Başbakan’ın da Milli Eğitim Bakanın da Meclis komisyonlarının da bu işte büyük sorumluluğu vardır.
Yasa yapmak kolaydır, ama hukuka, Anayasa’ya uygun yasa yapmak kolay değildir.
Hatırlarsanız Anayasa değişikliğini de referanduma götüren AK Partidir ki bugün sormak gerekir, “ neden Dershaneler ve eğitim konusunda Anayasa değişikliğini o pakete koymadınız?”
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya soruyorum, “ Neden kuzu kuzu geçirdin Anayasa’ya aykırı yasayı? Hani sen Anayasa Hukukçusuydun?”
Geç hocam geç bu işler Televizyonlara çıkıp polemik yaparak siyasi algı oluşturmakla olmaz…
Vallahi her zaman söylerim, yazarım, “ siyasilerin en büyük zafiyeti etraflarındaki yalaklarla, salaklardır…”