PKK’nın başı Murat Karayılan’ın yakalanması veya öldürülmesi için MİT ve Güvenlik Kuvvetlerimiz büyük çaba gösteriyorlar. Telefon görüşmesinde koordinatları tespit ediliyor ve anında o noktaya taarruz ediliyor ancak öldürülemiyor. Neden mi?
Anlatayım. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra kahpe terör örgütünün başına Murat Karayılan adlı terörist geçti.
PKK’nın Türkiye düşmanı ülkelerin maşası olduğunu artık tüm Türk halkı biliyor…
Para karşılığı siparişle terör yaratıyor, sivil halk, asker, polis hatta Türk ve Kürt demeden saldırıyor.
En gelişmiş silahlar veriliyor o ülkeler tarafından.
Gerek uyuşturucu ticaretinden gerekse o ülkelerden aldığı maddi yardımlarla terörist yetiştiriyor.
Gençlerin beyinlerini uyuşturucu bağımlısı da yaparak yıkıyor.
Artık ideolojisi de kalmadı.
Terörle, kanla besleniyor.
İşte bu kanlı terör örgütünün bugün başı olan Murat Karayılan’ın başını ezmek için güvenlik güçlerimiz büyük çaba gösteriyor.
Sınır ötesinde yaşayan bu hain teröristin bulunduğu yer istihbarat örgütleri tarafından defalarca yaptığı telefon görüşmeleri ile tespit ediliyor.
Hatta nokta tespitte yanılma payı sıfıra yakın.
İşte o noktaya hava kuvvetlerimizin savaş uçakları bombalar yağdırıyor.
Ancak Karayılan her seferinde kurtuluyor.
İstihbarat örgütleri sonunda bu işi çözüyor.
Türkiye düşmanı ileri teknolojiye sahip bir devlet PKK’nın terörist başına teknoloji kalkanı uyguluyor.
Yani Karayılan bizim tespit ettiğimiz o koordinatlarda bulunmuyor.
Nerede olduğu da belli değil.
Teknoloji kalkanı Karayılan’ın kullandığı cep telefonunun koordinatlarını yörenin çok başka bir yerine kaydırıyor.
İşte Türk istihbarat birimleri ile teknoloji uzmanı devlet görevlilerimizin son tespiti bu.
Bu tespit aslında PKK’nın hamisi olan devlet ya da devletleri de işaret ediyor.
Hangi ülkede bu ileri teknoloji ürünü koruma kalkanı, daha doğrusu elektronik koordinat saptırma teknolojisi var bilinmiyor.
İşte kahpelik budur.
İşte dost görünüp düşmanlık yapmak budur.
İşte dünyada giderek artan global terörizm kaynağı bu ülkelerdir.
“Dostumun düşmanı, dostumdur” anlayışı terk edilmeden dünyada bu terör çözülmez, çözülemez.