Gazetemizi ziyaret eden Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar Anayasa değişikliği konusunda, “Söylemek istediğim şu bozmayalım bu sistemi, gelecek kuşaklara çok büyük sıkıntı yaşatır.
Bu eşit yurttaşlık sistemine hangi düşüncede olursak olalım, sahip çıkalım. Ayrılarak, küçülerek Türkiye’yi geleceğe taşıyamayız” diye konuştu.
“Cumhuriyet’in felsefesine sadık kalarak birlik ve beraberlik içerisinde bu ülkenin nimetlerini geliştirmemiz gerek” diyen Başkan Yaşar sorularımı yanıtladı:
Soru: Anayasa değişikliği referandumu konusunda neler söyleyeceksiniz?
Yaşar: Siyasi partilerin seçim propagandalarında söyledikleri söz, biz hizmeti genelden yerele indireceğizdir. Bu anayasa ise hizmeti yerelden genele taşıyor. Partili Cumhurbaşkanı, partili İl Başkanı, partili İlçe Başkanı olacaksa biliyorsunuz Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde de tek partiliydik bu söyledikleriniz geriye gitmek oluyor o halde.
Biz siyaseti siyasetin mezrasında yapacağız. İcrayı da hukukun içerisinde yapacağız. Tabi ki siyasi bir şapkayla seçiliyoruz ama seçildikten sonra Türkiye kanunlarına göre idare edeceğiz. Yerel yönetimler Büyükşehir yasasına göre muallim idari yasasına göre hizmet verecek. Türkiye’nin kanunlarına göre de genel yönetimler halkına hizmet verecekler.
Bu eyalet sistemi yıllardır başka yerlerde var Türkiye ile ilgili yapılmış, bazı vilayetlerimiz başka ülkelerin sınırlarına dâhil edilmiş.
Türkiye’nin bütünlüğünü birliğini korumasından yanayım. Hangi dilden, hangi ırktan, hangi düşünceden olursa olsun hukukun önünde bu eşit yurttaşlığımızın yaşatıldığı bir Cumhuriyet’ten yanayım.
Yakın ülkelerde eyalet sistemi olan ülkeler var şimdi bakıyoruz onlara huzur mu var oralarda?
Cumhuriyet’in felsefesine sadık kalarak birlik ve beraberlik içerisinde bu ülkenin nimetlerini geliştirmemiz gerek. Toplumun kalkındırmanın yolu kavgadan, kin ve nefretten vazgeçerek sağlanabilir. Herkesin inancında, mezhebinde saygı göstereceğiz. Kanun önünde herkes eşit ben bu kanunu tanımıyorum demek yanlış.
Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti demiş, Türk Cumhuriyeti değil. Niye Türkiye Cumhuriyeti diyor farklı ırklardan insanlarında Cumhuriyeti burası bir mezhebin, bir ırkın değil.
Söylemek istediğim şu bozmayalım bu sistemi, gelecek kuşaklara çok büyük sıkıntı yaşatır. Bu eşit yurttaşlık sistemine hangi düşüncede olursak olalım, sahip çıkalım.
Ayrılarak, küçülerek Türkiye’yi geleceğe taşıyamayız. Şirketler bütün dünyada evlilikler yapıyor, bir Türk şirketiyle başka bir ülkenin şirketi birleşiyor ve büyüyüp bütün dünyaya açılıyor.
Bu durum ülkelerde de böyledir. Ülkeler hem fiziki, hem ekonomik güçlerini birleştiriyorsa bir ülke içinde farklı ırkların, farklı düşüncedeki insanların yaşaması niye yanlış olsun?
Türkiye birlik beraberlik içinde tüm kaynaklarını kullanarak, sorunları çözmüş herkesin özenerek baktığı bir Cumhuriyet’e neden dönüşmesin?
Soru: Anayasa maddelerinin en önemlilerinden bir tanesi kuvvetler ayrılığının, kuvvetler birliğine dönüşmesini bir siyasetçi olarak, bir iş adamı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaşar: Yasama, yürütme, yargı tek elde toplanıyor. Ne kadar eksiklerimde olsa şu an bu kurumlar ayrı. Tüm dünyada, başkanlık sistemi olan ülkelerde de bu kurumlar ayrı. Bu duruma en iyi örnek Amerika’dır.
Trump seçildikten sonra belirli Müslüman ülkelerden vatandaş kabul etmeyeceğini söyledi. Yasalar, yargı kurumları bu durumu uygun bulmayıp geri gönderdi. Yani başkanlık sisteminin de frenleri var, Trump o sarayda kiracı. Bize getirmek istedikleri Başkanlık sistemi böyle değil. Amerika’da bir sistem var temsilciler meclisi, senato var, yasa enine boyuna en sıkı biçimde uygulanıyor, demokrasiyi artık sindirmişler.
Bizde nasıl olacak? Bizde nasıl olacağı için ülkeyi uçuracağını söyleyenler var. 15 senedir ülke uçuyor sözde ama borçlar artıyor, işsizlik artıyor, sokaklardaki sıkıntılar da artıyor. Bu kadar sosyal yardıma rağmen işsizlik çığ gibi büyüyor, araziler ekilmiyor, insanlar tembelleşiyor, kolaydan kazanmanın yollarını arayan bir toplum yaratıldı.
4 tane eğitim bakanı geldi 4’üde başka sistem getirdi. Öğrenci, öğretmen, veli hepsi ne yapacağını şaşırdı. Demokratik ülkede yasalar, yönetmelikler o konunun uzmanları tarafından eğrisiyle, doğrusuyla çok ciddi tartışılarak yapılırsa daha sağlıklı, daha tutarlı olur. Çocuklarımız geleceğe daha iyi hazırlanmış olur. Ülkenin kaynaklarıyla ilgili yapılan aciliyet sıralaması doğru yapılmalı, üretimi arttırmalıyız. Üretimi arttırdığımız takdirde işsizlikte çözülecek, başka ülkelerden ürün ithal etmemize gerek yok her şey bizde var sadece üretimi yapabilmeliyiz.
Üretim diyorsunuz ama işsizlik de had safhada rekor üstüne rekor kırıyor işsiz sayısı.
Yaşar: Şimdi övünüyorlar 3,5 milyon Suriyeli ‘ye 25 milyar dolar harcadık diye. Niye harcadık? Kendi vatandaşların üniversiteyi bitirip iş bulamıyor, psikolojik sıkıntılara giriyor bu duruma düşenler bu ülkenin vergi veren öz yurttaşı. Ben kendi vatandaşımı işsiz bırakıyorum, mesela sitelere gidin sanki Suriyeli pazarı var, vergi vermiyorlar vergi verenleri de işlerinden ediyorlar.
Bizim ülkemizin dört bir yanını düşmanlar sardığında, kurtuluş mücadelesi verdiğimizde, Suriyeliler gibi ülkemizi terk etseydik bu toprakları, ülkemizi kurtarabilir miydik?
Hastaları, çocukları, kadınları alalım ama bırakın gücü kuvveti olanlarda ülkelerinde kalsın.
Ülkesi savaş halindeyken buraya kaçan vatan hainidir.
Biz bunları besliyoruz, ülke vatandaşı yapacaklarını söylüyorlar bunlarda övünüyorlar. Vatandaşlarımızın bunu beyinlerinde, vicdanlarında tartmalarını istiyorum bana göre yanlış. Herkes kendi vatanında, toprağında daha mutludur. Bu savaş bittiğinde ülkelerine dönmeliler, Birleşmiş Milletler, bizler gerekli yardımı mutlaka yaparız. Doğdukları ata topraklarına geri dönmeliler.
Soru: Referandum için çağrınız nedir?
Yaşar: Referandumda bütün vatandaşların oylarını kimseden korkmadan, kimsenin etkisi altında kalmadan vicdanlarına göre kullanmalarını istiyorum. Mutlaka ve mutlaka sandığa gitmeliler. Sandık görevlilerinin, sandık temsilcilerinin bunun bir şölen olduğunu unutmadan, sandıktan çıkan sonuca da herkesin ve her kesimin saygı duymalarını istiyorum.