Türk siyasetini 15 yıllık iktidarın alternatifsiz olması kilitliyor. Vatandaşların yüzde 60-65’i sağ fikirli olunca sol ya da sosyal demokrat iktidar giderek hayal oluyor.
Merhum Turgut Özal 1983’de Anavatan Partisini (ANAP) tek başına iktidar yaptıktan sonra icraatlarına hızla başladı.
Bu icraatlar arasında 80 öncesi Bülent Ecevit tarafından CHP’nin hatta sol partilerin programlarında yer alan birçok konuyu Özal tek tek gerçekleştirmeye başladı.
O dönemde Haldun Simavi’nin bir milyon tirajlı Günaydın Gazetesinde Başbakanlık muhabiri idim ve “Özal solun bütün silahlarını elinden alıyor” diye yaptığı bu önemli icraatları haber yaptım.
Haberin yayınlandığı gün telefondan beri arayan merhum Cumhurbaşkanı Özal, “ben insana yatırım yapıyorum. Yıllardır sol kesimimin önerilerini dikkatle izledim. Elbette çok haklılar, İnsanlarımızın hak ettiği birçok eksikliği de tamamlayacağız. Sağ partinin de, sol partinin de görevidir halka hizmet. Biz halka hizmeti hakka hizmet olarak benimsiyoruz” dedi.
Bu sözünü de ertesi gün şöyle manşet yaptık; “Halka hizmet Hakk’a hizmettir.”
Özal alternatifsiz bir dönem yaşadı siyasi yasaklar nedeniyle. Ancak referandum ile siyasi yasaklar kalkınca Özal’a alternatif çoğaldı.
Alternatif siyasette çok önemli bir kavramdır.
Türkiye 15 yıldır AKP iktidarı tarafından yönetiliyor ama halkın alternatif parti arayışı da tavan yaptı.
MHP’nin sağ parti olarak AKP yandaşı ve fiili ortağı olması karşısında merkez parti ya da ben sevmiyorum ama merkez sağ denilen bir parti arayışı da artık çok somut bir şekilde ortaya çıktı.
Elbette pek çok ismin adı geçiyor bu yeni parti için.
Ancak Merak Akşener sevgisi ve gerçeği de giderek halkın sevgisi ile katlanarak büyüyor.
Cesur çıkışları, Türkiye’nin sorunlarına bakış açısı, siyasi kariyeri ve halkın sevgisi birleşince Meral hanımın liderliği artık kaçınılmaz noktaya yükseldi.
Parti demek siyasi beraberlik demek, ferdi siyasi çabalar yerine güçlü kadrolaşma ve halkın sorunlarına çözüm oluşturacak siyasi program demektir.
Bu program içinde o kadar çok önemli unsur olmalı ki halkın geniş kesimi sorunlarının çözümünü bu programda görmeli.
Anayasa tabii ki en önemli ve birinci öncelikli konu olmalı.
Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Basın Yasası gibi birçok yasanın değişmesi programda çözüm formülleri ile yer almalı.
Adalet kavramının sağlanması için Hâkim ve Savcıların siyasi baskıdan kurtulması amacıyla çözüm bu programın olmazsa olmazları arasında yer almalı.
Emeklilerin, taşeron işçilerin durumu, işçilerin sendikalaşma hakları, atanamayan öğretmenlerin durumu, terörle mücadelede izlenecek yok, uluslararası ilişkiler, eğitim ve sağlık sorunları ile olmazsa olmaz ekonomide yeniden yapılanma konuları programın temel taşlarını oluşturmalı.
Özetle Meral Akşener sadece alternatifsiz Türk siyaseti için değil Türk halkı için de yeni umut, yeni heyecandır.
Kuracağı partinin de Turgut Özal’ın 1983’de başardığı, “4 eğilimi kucaklama” zihniyetinde olması çok önemlidir.
Türkiye’nin siyasi mozaiğini oluşturacak bu yeni partinin temeli de kuşku yok ki çok sağlam atılmalıdır.