RUSYA VE AMERİKA SURİYE ÜZERİNDEN AKDENİZ’DE HAKİMİYET SAVAŞI VERİYOR
Amerika nükleer uçak gemileri ile nükleer denizaltılarına Türkiye’nin Aksaz limanında ikmal ve bakım yapıyor. Akdeniz’deki Amerikan Hakimiyeti Rusları harekete geçirdi. Esad’ın 14 milyar dolar borcunu silme karşılığında Ruslar da Suriye’nin Tartus limanını 70 yıllığına aldı… İşte kıyamet bu yüzden koptu.
Babasının ölümünden sonra oğlu Esad Suriye’nin askeri gücünü arttırmak için Rusya ile bir dizi anlaşmalar yaptı. Savunma sanayi harcamaları Suriye’nin Rusya’ya olan borcunu kat kat arttırdı ve ödenemez hale geldi.
Bu borcun % 75’ini silme karşılığında Rusya Suriye’nin Akdeniz’deki küçük Tartus limanını nükleer uçak gemileri ile nükleer denizaltılarının ikmal ve bakımlarının yapılması için 70 yıllığına kiraladı.
Bu anlaşma ile Suriye’nin 14 milyar dolar borcunu silen Rusya kalan % 25 borcu da uzun vadeli taksitlendirdi.
Rusya bununla da kalmadı ve Suriye’nin istediği savaş uçaklarını, füzeleri Suriye’ye uzun vadeli taksitlerle satmaya başladı
Akdeniz’in o güne kadar tek hakimi olan Amerika Suriye’nin Rusya’nın Akdeniz’deki karakolu olmasına tepki gösterdi ve Suriye-Rusya anlaşmasını da bozmak için Esad’ı devirme kararı aldı.
O günlerde Türkiye ile Suriye arasında çok iyi ilişkiler vardı. Esad ailesi ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi arasında “ kardeşlik” gibi yakınlaşma içindeydi.
Ancak Amerika “Arap Baharı” adı altında Başer Esad’ı devirme ve Suriye-Rusya ilişkilerini engellemek için harekete geçti.
Tarihi müttefiki Türkiye’de Amerika’nın bu kararının en önemli destekçisi oldu.
Suriye ile kardeşlik bağları koptu ve Erdoğan Esad’ı en fazla eleştiren lider oldu.
İşte bu yaşananların temelinde Akdeniz’in hakimiyeti var, Suriye’nin Rusya ile çok yakınlaşarak Akdeniz’deki karakolu olma kararı var.
Yani oyun büyük, kavga ise Amerika ile Rusya arasındaki güç kavgası haline geldi.
IŞİD ya da DAEŞ ile mücadele kapsamında İncirlik hava üssünü Amerika’ya açtı. Türkiye ve Amerika savaş uçakları ile Esad muhaliflerine destek veren hava harekatlarına hız verdi.
Koltuğunu kaybetme riski artan Esad müttefiki Rusya lideri Putin’den “acil destek” istedi ve Rusya da DAEŞ’le mücadele adı altında Esad muhaliflerini bombalamaya başladı.
Rusya sadece uçakları ile değil Hazar denizindeki ve Akdeniz’deki savaş gemilerinden attığı füzelerle Esad muhaliflerine bomba yağdırmaya başladı.
Amerika ve Türkiye bu saldırılar ile Esad’ı devirme şansının azaldığını gördü ki Türkiye hava sahasını ihlal ettiği haklı gerekçesi ile angajman kuralı gereği Rusya hava kuvvetlerine ait SU24 savaş uçağını düşürdü.
İşte ilk bakışta da bugün de haklılığımız olan bu olayın Rusya’nın provokasyonu olduğu ve Türkiye’nin de bu tuzağa düştüğü anlaşıldı.
Çünkü Rusya düşürdüğümüz bu savaş uçağının bahanesi ile Suriye’ye çok daha fazla askeri yığınak yaptı ve bombardıman uçakları ile Suriye’ye iyice yerleşti.
Ve Putin askeri tehdit alındığı an Rusya’nın anında misilleme yapma emrini Rusya Ordusuna verdi.
O günden bu yana ne Amerika ne de Türkiye IŞİD bahanesi ile de olsa hava harekatlarını durdurmak zorunda kaldılar.
Ancak Rusya Esad muhaliflerini hatta pilotlarını öldüren Bayır Bucak Türkmenlerine de bomba yağdırmaya başladı.
Özetle Amerika ve Türkiye Suriye’deki operasyonlarına ara verdi.
Rusya bununla da kalmadı Irak merkezi hükümetine baskı yaparak Kuzey Irak’ta bulunan Türk askerinin tahliye edilmesi için düğmeye bastı.
Irak hükümeti Türkiye ve Birleşmiş Milletlere resmen başvurarak Türk Askerinin topraklarını terk etmesini de istedi.