400 MİLLETVEKİLİ İSTEYEN
CUMHURBAŞKANINA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonomik, siyasi ve terör sorunlarının patlamasını ısrarla 400 milletvekiline bağlıyor. Bir partinin 400 milletvekili çıkarmasını istiyor ama eleştirdiği partiler dikkate alındığında bu partinin kurucusu olduğu AK Parti olduğunu da herkes biliyor.
Elbette 400 Milletvekili olan partinin Meclis’teki gücü çok önemlidir. Önce Anayasa değişikliği konusuna bakalım.
Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir. AK Parti’nin 400 Milletvekili olsaydı tek başına Anayasa’yı değiştirip Başkanlık sisteminin kurması, yeni devlet yönetimini tek başına kararlaştırması doğru olur muydu?
Hayır, olmamalı idi ki millet de bu söylemlerle muhalefeti eleştirip 400 Milletvekilliği ile Başkanlık isteyen Erdoğan’a ve AK Partiye bu yetkiyi vermedi.
Gelelim Ekonomik sıkıntılara, dövizin patlamasına, faizlerin yükselmesine. Bu konuda da Ali Babacan’ın ve Merkez Bankasının başarısı söz konusudur. Zamanında müdahalelerle büyük bir krize yol açmadılar.
Gelelim teröre ki hala çözüm sürecinin neden sona erdiğini bilmiyoruz. Barış isterken neden terör tekrar hortladı bilmiyoruz. Tek başına iktidar olsaydı AK Parti terör hortlamayacak mıydı? Bu şehitlerimiz olmayacak mıydı?
Aslına sormamız gereken ve yanıt beklediğimiz sorular şunlar:
Ne oldu da çözüm süreci sona erdi?
Ne oldu da Cumhurbaşkanı Erdoğan Şubat 2015’de Dolmabahçe mutabakatını yok saydı?
Ne oldu da PKK sınır ötesine çıkmayıp kentlerde, ilçelerde özyönetim için silahlanıp, yolları mayınlamış?
Ne oldu da İmralı ile diyalog kesildi?
Bu soruların yanıtı gelir gelmez bilemem ama keşke gelse, açıklansa derim. Şimdi önemli olan şudur.
Sayın Cumhurbaşkanı eğer sen 10 Ağustos 2014’de seçildikten sonra ve özellikle 7 Haziran seçimlerinden önce tarafsız olsaydın, AK Parti lehine propaganda için mitingler, toplantılar düzenlemeseydin, özetle “tarafım” dedim ama tarafsız kalsaydın iddia ediyorum:
400 Milletvekili değil 550 Milletvekilin (En kötü ihtimalle 470) olurdu.