Varlığım Türk varlığına armağan olsun

Ülkem için, bölünmez bütünlüğümüz için, çocuklarım, torunlarım için, onların geleceği için çok endişe ediyorum. Hele hele Amerika’nın yeni Başkanı Donald Trump’ın “tek adam” kararları ile dünyayı nasıl karıştırdığını izleyip, Türkiye’nin de benzer yola girdiğini görünce endişelerim zirve yapıyor.

Ruhum kararıyor
Aklım almıyor
Benliğimi ateş basıyor
Beynim isyan ediyor
Ne yaparım?
Nasıl yaparım?
Bilemiyorum
İki güçlü silahım var
Özgür gazeteciyim
Korkusuz yazarım
Mustafa Kemal’in askeriyim
Devrimlerinin bekçisiyim
Ata’mın izindeyim çünkü:

20 Ekim 1927’de bizzat Atatürk tarafından şu emir ile görevlendirildim:
Birinci vazifem, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetimin ve istikbalimin yegâne temeli budur.
Bu temel, benim, en kıymetli hazinemdir.
İstikbalde dahi, beni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahlar olacaktır.
Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersem, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağım vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceğim!
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetime kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanmın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifem;
Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğum kudret, damarlarımdaki asil kanda mevcuttur!
Ata’mın bu emrini her Türk gencinin bugün yapması gereken şekilde şahsileştirdim
Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığım “görev emrim” budur.
Ey Türkiye Cumhuriyetimin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk andım şudur;
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Hayır, ülkemin bölünmesine izin vermeyeceğim diyorum.
Hayır, başaramayacaklar diyorum.