Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyetini kurmak için ilk adımı 19 Mayıs 1919’da Samsun’da attı. 23 Nisan 1920’de Cumhuriyetin olmazsa olmazı Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu.
23 Nisan’dan 24 Haziran’a demokrasi hikayesi Türkiye’nindir. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sloganına giden yolu devletin bu kurucu meclisi Anadolu’yu işgal eden emperyalist ülkelere, Mustafa Kemal’i “Başkomutan” ilan ederek savaş açtı.
23 Nisan’dan 24 Haziran’a demokrasiden vazgeçme Türkiye çünkü 23 Nisan 1920 İstiklal savaşımızın demokratik parlamenter rejimin mührüdür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ulusal egemenliğimizin, demokratik parlamenter rejimimizin tescil edilen demokrasimizin mabedidir.
98 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Milletvekili seçimi sonrası “demokrasinin mabedi” olma özelliğini kaybetme riski ile karşı karşıyadır.
Çünkü Meclis’in gücü, 16 Nisan’da şaibeli bir referandum sonucunda artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen “tek adam” yönetimine devredilmektedir.
Sadece bu kadar da değil.
23 Nisan 1920’den 24 Haziran 2018’e geçen 98 yıldır Türkiye Cumhuriyetinin yönetim rejimi olan demokratik Parlamenter Rejim ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu feshedilmekte ve bu iki kurumun tüm anayasal görev ve yetkileri yani “yürütme” gücü de “tek adam” olan Cumhurbaşkanına devredilmektedir.
Sadece bu kadar da değil.
23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasa çıkarma yetkisi dahi Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi ile “yasama” gücü de “tek adam” olan Cumhurbaşkanına devredilmektedir.
Sadece bu kadar da değil.
23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “denetim” görevi de ortadan kaldırılmakta Cumhurbaşkanı ve atayacağı yardımcıları ile bakanlarının tüm faaliyetlerinin “denetleme” yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınmaktadır.
Sadece bu kadar da değil.
Yargı bağımsızlığı var ki “yargı” gücü 16 Nisan’da tamamen Cumhurbaşkanına yani tek adama devredildi.
Bu sözlerimle görüyorsunuz ki 23 Nisan 1920’de kurulan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız milletindir” şeklinde özetlenen Türkiye Büyük Millet Meclisinin, “yasama, yürütme, yargı” diye tanımlanan demokrasinin olmazsa olmaz “kuvvetler ayrılığı” 24 Haziran’da ortadan kalkacak ve “tek adam” tarafından kullanılacaktır.
23 Nisan’da “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” gününün anlamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu bayramı sadece çocuklara armağan etmesi değildir.
Bu büyük bayramın anlamı kayıtsız şartsız milletin olan egemenliğin büyük Türk Milleti tarafından gelecek nesillerin temsilcisi olan çocuklarımıza aktarılmasını sağlamaktır.
Bizlere düşen büyük görev Atatürk’ün, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesini 24 Haziran 2018’de yapılacak seçimlerde korumaktır.
AKP + MHP ittifakı “tek adam rejimi” peşindedir.
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Vatan Partisi 24 Haziran’da iki seçimi birden kazanarak “demokratik parlamenter rejimi” 23 Nisan 1920 ruhu ve Atatürk felsefesi ile güçlendirilmiş olarak yeniden kurma peşindedir.
Ey büyük Türk milleti 23 Nisan 1920’den, 24 Haziran 2018’e kadar 98 yıldır elinizde olan ve gelecek nesillerimiz olan çocuklarımıza armağan edeceğimiz “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi için şu iki karardan birini vereceksiniz:
– Tüm muhalif partilerin vaadi olan Demokratik Parlamenter rejim mi?
– AKP ve MHP’nin vaadi olan “Diktatörlük” de denilen Tek Adam rejimi mi?
The post 23 Nisan’dan 24 Haziran’a demokrasi hikayesi appeared first on Sonsöz Gazetesi • Haberler, Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete.
Source: Orhan Uğuroğlu Sonsöz Yazıları