Türkiye’de ilk kez yaşanan 2 seçim sonunda AK Parti’nin tek başına iktidar olması üzerine gözler Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan seçim vaatlerine çevrildi.
Asgari Ücretin artması, Emeklilere yapılacak maaş katkıları, öğrencilere, esnafa, sanatkâr, işsize, engelli ailesine gibi birçok vaat gerçekleşsin diye AK Parti hükümetinin Meclis’te güvenoyu alarak göreve başlaması bekleniyor.
Vaatler gerçekleşecek ama Maliye Bakanlığı da bu vaatlere kaynak yaratmak için harekete geçti.
Bu hareket aslında hiç de hayırlı olmayacak.
Çünkü maliye demek vergi hatta yeni vergi demek.
Hani denir ya kaşıkla verip, kepçeyle alınacak diye.
Aynen öyle olacağı anlaşılıyor.
Maliye vatandaşın, esnafın, sanatkârın, tüccarın, işçinin, emeklinin, öğretmenin, doktorun, mühendisin cebine el atacak.
Fazla yazamadım ama iğneden ipliğe her şey zamlanacak.
Çünkü vergiler artacak.
Şimdi “ah, vah” demenin hiçbir anlamı olmayacak.
7 Haziran’da seçim vaatleri ile güç yakalayıp AK Partiye darbe vuran partilerin ekonomik vaatlerini 1 Kasım öncesi AK Parti aldı hattı fazlasını ekleyerek oylarını % 49’a çıkardı.
7 Haziran’da “kaynak yok” diyordu ama AK Parti kurmayları baktılar ki pabuç pahalı, “biz daha fazlasını verelim” diyerek 1 Kasım seçiminde yeniden tek parti iktidarı şansını yakaladılar.
Peki, “kaynak nerede? “ Diye soracaksınız şimdi.
Hiç sormayın çünkü kaynak sizler, bizleriz.
Maliye cebimize el atıyor ve bize de “yandık Allah, yandık” demekten başka şey kalmıyor.