Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti ile yan yana, iç içe politika yapması eleştiriliyor
Tüm partilerin ve tüm vatandaşların Cumhurbaşkanı olurum,
Yeni Anayasa için tüm partilerin uzlaşmasını sağlarım,
Seçim ve Siyasi Partiler yasalarının uzlaşma ile yenilenmesini sağlarım,
Milli Güvenlik kuruluna Ana Muhalefet Partisinin de katılmasını sağlardım,
Türkiye’nin dış politikasını tüm partilerle birlikte oluştururum
Başkanlık gibi konuları partilerle konuşarak anlaşarak gündeme getirirdim,
Rusya ile iyi ilişkilerimiz olduğu için uçağın düşürülmesine izin vermezdim,
Çözüm süreci diye PKK’nın şehir merkezlerinde örgütlenmesine asla göz yummazdım,
Gazeteleri ve gazetecileri kesinlikle yandaş yapmaz, hoşgörü gösterirdim.
Saray’da oturmaz büyük bir gururla Atatürk’ün mütevazi Çankaya köşkünde otururdum.
AK Parti Genel Başkanlığına atama yapmazdım.
Türkiye’de siyasetle ilgilenmeyen vatandaş yok gibidir. Hepimiz birer Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakan, siyasi parti genel başkanı hatta belediye başkanı oluveririz sohbetlerde.
“Ben olsam” der, başlarız yapılması gerekenleri sıralamaya
Kimisi gerçek, kimisi hayali olur bu sözlerin.
Bazıları da gerçekleşir.
Örneğin altın ithalinin serbest bırakılmasının tanığı oldum.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal Bodrum Aktur’daki yazlığının önünden denize girmiş yüzüyor. Askerliğini yapmakta olan koruma denizde yüzerken Özal’a, “ ben başbakan olsam altın ithalini serbest bırakırdım” dedi, onu dinleyen Özal da altın ithalini serbest bıraktı.
FOX TV’nin sevilen ismi gazeteci İsmail Küçükkaya Cumhurbaşkanının muhtarlar toplantısına gitmeyen bir muhtarın gitmesini, “ben muhtar olsaydım giderdim, parmak kaldırır söz ister, düşüncelerimi söylerdim” diye öneride bulundu.
Ben de, “Cumhurbaşkanı olsam” diyerek “nasıl bir Cumhurbaşkanı olurdum?” sorusunun yanıtını sıraladım.
Katılır ya da katılmazsınız, ya da başka yapılması gerekenleri de sıralarsınız.
Kabulümdür. Ben Cumhurbaşkanı olayım siz isteyin ben yapayım…
Eee ne demişler, “ insan hayal ettiği müddetçe yaşar”