PKK’YA KARŞI TARİHİNİN EN BÜYÜK OPERASYONU
1981 yılında başlayan PKK terörü 34 yıl sonra şehir merkezlerinde resmen isyana dönüştü. KCK ve HDP tarafından “öz yönetim” adı konulan olay çok açık şekilde görüldü ki Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne yönelik bir isyana dönüştü.
1981 yılında Beytüşşebap geçidindeki Kavaklı mezrasında bir askerimizin şehit olması ile başlayan PKK terörü 35 yılına girerken dağdan, kırsaldan şehirlere indi.
Yollar kesiliyor, barikatlar kuruluyor, asker, polis tuzaklara düşürülüp uzun namlulu silahlarla, tonlarca patlayıcı tuzakları ile şehit ediliyor.
Temmuz ayından bu yana Başkentin göbeğine kadar ulaşan terör cumhuriyet tarihinin en büyük saldırılarını sürdürüyor.
Öğretmenler, memurlar ve vatandaşlar şehir merkezlerini boşaltıyor ve yine Cumhuriyet tarihinde görülmedik şekilde şehirlerde çatışmalar oluyor.
Diyarbakır’ın merkezi Sur ilçesinde Baro Başkanı öldürülüyor ve hala faili meçhul bir cinayet olarak çözülemiyor.
İller ilçelerde süren terör bu yöreleri bir zamanların Lübnan’ına, günümüzün Suriye ve Irak kentlerine dönmesine neden oluyor.
Camiler, okullar, sağlık ocakları, hastaneler yakılıyor, yaralıları almak için çalışan ambulanslar savaşlar da bile görülmedik şekilde roketlerle, silahlara hedef oluyor.
Nedir bu isyana dönüşen terörün amacı?
Çözüm süreci diye PKK’ya neler vaat edildi yapılmadı da isyana başladılar?
Beşir Atalay gibi çözüm sürecinin fikir babası ve uygulama bakanı neden suskun?
13 yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti kuşku yok ki bugün yaşanan isyanın tek sorumlusudur.
Bugün Cumhurbaşkanının ve Başbakanın “ev ev terörü temizleyeceğiz” demesi korkunç bir itiraftır ki muhalefet bu sözleri duymazdan gelmesi affedilir bir siyasi tavır değildir.
Çünkü bu sözler çok açık bir itiraftır.
PKK’nın açılım süreci başladığında silahları ile Türkiye’yi terk ettiklerini sevinerek bayram havasında açıklayan dönemin Başbakanı Erdoğan değil miydi?
Evet, Barzani’nin katılımı ile Diyarbakır’da bayram kutlaması yapıldı Erdoğan’ın önderliğinde.
İşte kırılma noktası budur.
Sınır ötesine değil şehir merkezlerini birer askeri üs haline getirmiştir PKK.
Ne Hükümet, ne Valiler, ne Emniyet müdürleri ve maalesef ne de Türk Silahlı Kuvvetleri bu yapılanmaya göz yumdular.
AK Partinin ağır topları olan bakanların ve HDP yönetiminin katıldığı Dolmabahçe mutabakatı Erdoğan tarafından reddedildi.
İşte terör fitilini ateşleyen ve çözüm sürecini sona erdiren bu sert tavır oldu.
Cizre, Silopi, Şırnak, Yüksekova, Hakkari, Diyarbakır, Mardin gibi birçok il ve ilçede bugün PKK’nın başlattığı isyan ve bu isyanı verdiği şehitlerle, gazilerle bastırmaya çalışan kahramanlarımız askerlerimiz ve polislerimiz var.
Elbette bu isyan bastırılacak, elbette Türkiye asla bölünmeyecek.
Başarmak için unutulmasın ki tek şart var o da PKK’nın uluslararası desteğinin ve parasal kaynaklarının kurutulmasıdır.
