PEŞMERGEYİ EĞİTMEK İÇİN 2 BİN ASKER GÖNDERİYORUZ AMA
Türk askerinin Kuzey Irak’ta eğitimi önemli de, 35 yıldır Kandil’de bulunan PKK terörün merkezini yok etmek için neden Türk askeri gönderilmiyor…? Hangisi daha önemli? Hangisi daha acil? Hangisi gerekli?
PKK terörü ile 34 yıldır yatıp kalkıyoruz. Şehitlerimiz, gazilerimiz her seferinde yüreğimizi yakıyor.
“Hesap soracağız” deniliyor.
Uçaklarımızla, helikopterlerimizle Kandil’i güya vuruyoruz?
Neden “güya” dedim biliyor musunuz?
Ben 34 yıl önce o yörelerde komando Asteğmen olarak bir yıl operasyonlar yaptım. Gazeteci olarak da yıllarca da oralarda bulundum.
Bilirim oraları, iyi bilirim.
Bugün artık Türk halkı da çok iyi biliyor ki PKK terörünün beyni, kalbi Kandil’dir. Oradan emir alırlar, orada eğitilirler, orada canlı bomba yapılır.
HDP’li Milletvekilleri oraya gider, orada Karayılan mıdır nedir PKK’nın en üst düzeydeki terörist başları ile istişareler yaparlar.
Yani adres de, terörist başları da bellidir.
Peki, uçaklarla, helikopterlerle bombalayınca neden yok edilmiyorlar?
Çünkü dev mağaraları sığınak olarak kullanıyorlar.
Peki, Peşmerge’lere eğitim, bayır bucak Türkmenlerine insani yardım yapıyoruz da şu Kandil denilen kahrolası merkezi yok etmek için neden Türk askerine görev vermiyoruz?
Hangisi daha önemli, daha haklı, daha acil?
Eğit donat adlı Amerikan projesinin ortağıyız da eğitim verecek Amerikan askerleri nerede?
Biz 2 bin askerle, tanklarımızla, toplarımızla oradayız ve istenmiyoruz Irak merkezi hükümeti tarafından hatta “topraklarımızdan çıkın” diye de uyarılıyoruz ki ortağımız Amerika’da bize değil onlara destek veriyor çekilmemiz için.
Sınır ihlalleri ile Kuzey Irak’tan Türkiye’ye giren PKK’lılar için uluslararası kurallara göre haklı gerekçemiz varken,
Cumhurbaşkanına, Başbakan’a, Genelkurmay Başkanına soruyorum,
Neden Kandil’e kara ve hava harekatı yapmıyoruz?
Neden Kandil’i teröristlerin başına yıkmıyoruz?
Her gün askerimiz, polisimiz Şehit ve Gazi olurken, evlerine büyük ateşler düşerken, yüreğimiz yanarken,
Neden Kandil’i teröristlerin başına yıkmıyoruz?
Neden, neden, neden…?
