Fırat kalkanını sonlandırmak için diplomatik çözüm
Türk askerinin Suriye topraklarında yürüttüğü Fırat Kalkanı harekâtının El Bab’ın DEAŞ unsurlarından temizlenmesi ile sonlandırılması gerekir. Türkiye Rakka operasyonuna başlaması Türk askerinin hem çok sayıda Şehit vermesine hem de Suriye’de yıllarca kalmasına neden olur.
Amerikan sözcüsü, “ Rakka’ya Nisan sonu Mayıs ayında operasyon yapacağız” diye konuşunca ortaya “Türk askerinin Rakka’ya girmesine gerek yok” gibi bir durum çıktı.
Bu tamam da asıl sorun Rakka’dan yaklaşık bin 500 DEAŞ militanının intihar saldırısı timleri ile El Bab’dan temizlenmesine ramak kalan DEAŞ’lılara takviye olarak gelmesine neden oldu ve 16 şehit verdik.
El Bab’da Türk ordusu gerek Amerika gerekse Koalisyon devletlerinin askeri güçleri tarafından yalnız bırakıldığı da Askeri kaynaklar tarafından resmen açıklandı.
Bugüne kadar 35 şehit vererek sürdürdüğümüz Fırat Kalkanı harekâtının kahraman ordumuza ve ülkemize daha fazla acı yaşatmadan son bulması için ilk önemli adım Türkiye, Rusya ve İran arasında atıldı.
Bakın bu adımda Amerika yok.
Türkiye’yi Suriye’ye karşı “Arap baharı” adı altında “zalim Esad gitmeli” hedefi ile yönlendiren Amerika baktı ki Rusya desteği olan Esad’ı devirmek mümkün değil hemen çark etti ve Türkiye’yi siyaseten de askeri destek olarak da yalnız bıraktı.
DEAŞ ve YPD/PYG adlı terör örgütlerinin ülkemize saldırılarını engellemek için girdiğimiz Suriye topraklarından Fırat Kalkanı harekâtı elbette doğru idi.
Ama nereye kadar?
El Bab operasyonu işte bu konuda son nokta olduğunu Türkiye’ye askeri ve siyasi olarak da açıkça gösterdi.
SURİYE’DEN ÇIKIŞ FORMÜLÜ
Askeri Fırat Kalkanı harekâtını sonlandırmak için diplomatik çözümün adımları Rusya ve İran ile birlikte atılmalıdır.
Türk askerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile yaptığı askeri harekât gösterdi ki ÖSO DEAŞ’tan kurtarılan yerleşim yerlerinde güvenliği sağlayamıyor. Yani en ufak bir DEAŞ saldırısında ÖSO askerleri bırakıp kaçtılar.
Bu durumda tek bir yol kalıyor Türk askerinin temizlediği her yere Esad’ın askerleri yani Suriye Ordusu ve polisi gelmeli ki Türk askeri de güvenli bir şekilde Suriye’den çıksın.
İşte bu noktada Rusya’nın daha doğrusu Vladamir Putin’in desteği önem taşıyor. Türkiye’nin çıkacağı Suriye topraklarında Suriye ordusunun güvenliği sağlamasına Rusya’nın destek vermesi ile güvenlik sağlanabilir.
Kaldı ki Amerika’nın desteği çekmesi üzerine PKK uzantısı terör örgütü PYD/YPG için de Suriye ve Rusya ortak harekâtı Türkiye’nin de desteği ile yapılır ki Türkiye’nin Suriye sınırındaki terör tehdidi büyük ölçüde yok edilir.
İşte bu formülü de askeri ve diplomatik yoldan özellikle de Rusya ve İran desteği ile yapmak önemli.
Özetle Amerika ile girdiğimiz Suriye topraklarından Rusya’nın diplomatik ve askeri desteği ile çıkmak akılcı bir yol olur.