İsmet İnönü’nün ünlü sözü bilinir. “Yeni bir dünya kurulur. Türkiye de o dünyada yerini alır.” Bu sözün perde arkasını hatırlayalım.1963 yılında Kıbrıs’ta Rumların başlattığı Türk soydaşlarımıza yönelik soykırım saldırıları ile 3 bine yakın soydaşımız katledildi.
Dönemin başbakanı İsmet Paşa Türkiye’nin garantörlüğü çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerine hava taarruzu emri verdi. Savaş uçaklarımız Rum ordusunu bombaladı.
Harekat devam ederken Amerika ABD Başkanı Küstah Johnson 5 Haziran 1964’de İnönü’ye çok sert bir mektup yazar.
NATO’ya girebilmek için Kore’ye asker gönderip 722 şehit verdik ama Johnson Türkiye’yi şu sözlerle tehdit eder:
Türkiye, 1960 tarihli Garanti Antlaşmasını tam işletmeden Adaya müdahale kararı almıştır. Türkiye bu aşamada müdahale hakkını kullanamaz.
Türkiye tarafından Kıbrıs’a yapılacak askerî müdahale, kendisini Sovyetler Birliği ile bir çatışma durumuna sokabilir. Türkiye, NATO’lu Müttefiklerine danışmadan, onların rıza ve onayını almadan böyle bir harekete giriştiğine göre, acaba NATO’nun Türkiye’yi savunma yükümlülüğü var mıdır?
Kıbrıs’ta ABD’nin hibe ettiği silahları da kullanamayacağınızı ihtar ediyoruz.
İsmet İnönü’de küstah başkana yazdığı mektubunda özetle şunları söylüyor:
Böyle bir ittifak olur mu?
Mektubun gerek yazılış tarzı, gerek içeriği, Amerika’nın Türkiye gibi bir Müttefiki için hayal kırıcı olmuştur.
Birbirine karşı antlaşmalardan doğan zorunluluklarını, yükümlülüklerini istediği zaman reddeden devletlerarasında bir ittifaktan söz edilebilir mi?
NATO’nun bünyesi, üye bir ülkeye yapılacak saldırı karşısında, saldırganın iddialarına kapılacak kadar zayıf ise, gerçekten tedaviye muhtaç demektir.
1964 yılındaki bu mektupların iki ülke arasında müttefiklik bağlarını koparıp koparmayacağını soran bir gazeteciye İsmet Paşa, “Yeni bir dünya kurulur. Türkiye de o dünyada yerini alır” diye yanıt veriyor.
53 yıl sonra bugün Türkiye ile Amerika arasında hatta NATO ile ilişkilerimizde yaşanan krizi 1964 yılında iki ülke arasında yaşanan Kıbrıs krizi çerçevesinde göz önüne alalım.
2017’de Türkiye ile Rusya Devlet Başkanlarının tam 8 kez buna karşılık Erdoğan’ın Amerika Başkanı Trump ile sadece 2 kez buluştuğunu dikkat edelim.
Ve NATO’nun geçici olarak kurduğu Petriot hava savunma sistemlerini geri aldığını da hatırlayalım.
Amerika’nın NATO müttefiki Türkiye’ye hava savunma sistemleri satmayınca Rusya’dan satın almayı bu hafta tamamlayacağını Erdoğan’ın Putin ile ortak basın toplantısında açıkladığını dikkate alalım.
Amerika’nın Suriye’de Rakka operasyonunu müttefiki Türkiye ile değil de PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütü ile gerçekleştirdiğini ve bu terör örgütüne zırhlı araçlarla 4 bin 500 TIR dolusu silah ve mühimmat hediye ettiğini düşünelim.
İsmet Paşa mektubunda gerek Amerika’ya gerek NATO’ya tokat gibi yanıtı şu cümlesi ile veriyor:
“… NATO müttefiklerinin birbirleriyle imzaladıkları Milletlerarası Antlaşmalara, yekdiğerinin ahdî haklarına, karşılıklı vecibelerine riayet mükellefiyetleri de, ittifakın aynı derecede hayatî önemde bir icabıdır. Yekdiğerine karşı ahdî vecibelerini, (antlaşma gereği yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini) taahhütlerini istediği zaman reddeden devletlerarasında bir ittifak tasavvur edilebilir mi?”
53 yıl önce yazılmış ama Amerika ve NATO ile günümüzdeki gelişmeleri de kapsayan gerçekçi bir tespit değil mi?
Türkiye – Rusya – İran işbirliğini dikkate alırsak 53 yıl önce İsmet Paşa’nın şu sözünün günümüzde gerçekleşmekte olduğunu görüyoruz değil mi?
“Yeni bir dünya kurulur. Türkiye de o dünyada yerini alır”
İSMET İNÖNÜ KİMDİR?
Mustafa İsmet, Malatya’da yerleşmiş eski bir Türk ailesi olan Kürümoğlularındandır. 24 Eylül 1884 de İzmir’de doğdu.
8 – 29 Eylül 1913 de Bulgar delegeleri ile İstanbul’da Barış görüşmeleri ile görevlendirildi.
29 Ocak 1919 da kurulan Mütareke Komisyonuna Askeri uzman olmuş ve Harbiye Nezaretinde bu amaçla kurulan Komisyona da Başkanlık yaptı.
3 Mayıs 1920 de kurulan ilk İcra Vekilleri Heyetinde Genel Kurmay Başkanı olmuştur. İnönü; Edirne’yi seçerek Büyük Millet Meclisine Edirne Millet Vekili olarak girdi.
03-11 Ekim tarihleri arasında Mudanya’da Mütareke görüşmelerini sürdürdü ve anlaşmayı imzaladı.
26 Ekim 1922 de Edirne Millet Vekili sıfatıyla Dışişleri Bakanı olmuş ve Lozan Konferansına heyet Başkanı olarak katıldı. 24 Temmuz 1923 de Lozan Barış Antlaşmasını imzaladı.
10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün vefatı üzerine 11 Kasım 1938 de Cumhurbaşkanı seçildi. 14 Mayıs 1950 yılında yapılan seçimlerde Demokrat Partinin çoğunlukla iktidara geçmesi üzerine Cumhurbaşkanlığından çekildi ve o günden sonra muhalefet liderliği görevine başladı.
İnönü 3 Nisan 1939 – 8 Mart 1943 – 21 Temmuz 1946 seçimlerinde iki defa Cumhurbaşkanı seçildi.
25 Aralık 1973’te vefat etti. Kırmızı – Yeşil İstiklal Madalyası vardır.