Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran seçimleri öncesi İstanbul AKP İl Kongresinde ve daha sonra miting meydanlarından AKP’nin seçim manifestosunu “…Ahdim olsun ki” diyerek açıkladı.
Siyasetçilerin verdikleri sözlerden dönmemeleri gerektiğini zaman zaman kendi sözleri ile vurguluyoruz ya…
Bugün de sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geldi ki 6 Mayıs’ta İstanbul’daki toplantıda özetle şunları söylemişti:
“Ahdim olsun ki, faizler, enflasyon ve cari açık düşecek. Türk ekonomisi dış şoklara ve finansal saldırılara daha dirençli hale gelecek.”
Şimdi “Ahdim olsun ki, faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” sözlerine dayanarak 6 Mayıs 2018 ile 6 Eylül 2018’i mukayese edelim.
6 Mayıs 2018:
Faiz: Ortalama Yüzde 15
Dolar: 4.25 Türk Lirası
Enflasyon – Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) : Yüzde 20.16
Cari Açık: 5.88 Milyar Dolar
6 Eylül 2018:
Faiz: Ortalama Yüzde 28
Dolar: 6.69 Türk Lirası
Enflasyon – Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) : Yüzde 32.13
Cari Açık: 2.97 Milyar Dolar ( İthalatın azalması nedeniyle)
Nerede kaldı Erdoğan’ın ahdi?
Gelelim Erdoğan’ın, “Türk ekonomisi dış şoklara ve finansal saldırılara daha dirençli hale gelecek” sözüne.
Değerli okurlarım tarih 6 Mayıs 2018 bahsettiği ekonomik veriler yukarıda ve Cumhurbaşkanı Erdoğan “dış şoklara ve finansal saldırı” olacağını vurguluyor.
Casus Papaz Brunson 25 Temmuz 2018’de ev hapsine çıkartıldı ve 1. Deli Trump attığı Tweet ve aldığı kararlar ile diyelim ki doların artması ve Türk Lirasının değer kaybetmesi için Türkiye’ye, bayrağımıza ve Kuran’ımız saldırma başladı.
Cumhurbaşkanımız o kadar ileri görüşlü ki dış şokların ve finansal saldırıların geleceğini 2 ay önceden biliyor, görüyor ve anlıyor.
Ben de o kadar safım ki soruyorum:
Neden Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında gerekli ekonomik önlemler alınmadı da Türk ekonomisi dış şoklara ve finansal saldırılara karşı dirençli hale getirilmedi?
Başkan artık ülkemizde tek yetkili kişidir ya, 25 Haziran sabahı ve sonrası günlerde her türlü önlemi almaya muktedirdi değil mi?
6 Mayıs’ta vatandaşlara verdiği ahdi yani yemini neden tutmadı ki Erdoğan?
Görüyorsunuz, yaşıyorsunuz;
Faizler arttı,
Enflasyon yaz ayları ucuzluğuna rağmen patladı,
Döviz kurları tarihi rekorları peş peşe kırdı,
Üretim durdu, fabrikalar ücretsiz tatile çıktı, ithalat büyük düşüş yaşadı ve dış ticaret açığı da bunlara paralel düştü.
Erdoğan o gün seçimlere gidiyordu ve kazanmak için her türlü ahdi bol keseden şöyle veriyordu:
“İşte buradan, şimdi buradan milletimle ahitleşiyorum: Ahdim olsun ki;
Yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak.
Türkiye küresel bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini alacak.
İhracattaki yükselişimiz hızlanarak devam edecek.
Enerjide dışa bağımlılığımız büyük oranda azalacak.
Yüksek teknolojili ürünlerde yerlilik oranı artacak.
Yerli otomobil ve savunma sanayi alanındaki projelerimiz süratle hayata geçecek.
Şehirlerimiz kültür sanat üreten kimlikli şehirler haline gelecek.
Bölge ve sektör bazlı teşviklerle istihdam artışı sağlayacak
Yeni fabrikaların önü açılacak.
Türkiye’nin yatırım cazibesi daha da yükselecek.
Tarım ve hayvancılık teşvikleri daha etkin hale getirilerek, ülkemiz bu alanlarda hedeflerine uygun bir konuma çıkartılacak.”
Bakalım bu seçim vaatleri ne zaman ve nasıl tutulacak.
Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle şahlanış ve yeniden yükseliş idealimiz, tüm unsurlarıyla hayata geçecek” sözü gerçekleşecek mi?
Ahdim olsun ki takipçisiyim…
The post Ahdim olsun ki takipçisiyim appeared first on Sonsöz Gazetesi • Haberler, Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete.
Source: Orhan Uğuroğlu Sonsöz Yazıları