Hep kandırılıyoruz ya hu…

Hangi̇si̇ destan: 15 temmuz mu? 30 ağustos mu?

“Allah için İslam için Fakir Fukara çocukları için hizmet ekibiyiz” dediler, Yargı, Asker, Polis, Siyaset başta tüm bürokrasiye kapılar sonuna kadar açıldı ama gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Dershaneler, ilkokullar, ortaokullar, liseler, üniversiteler kuracağız dediler, tüm devlet imkanları sonuna kadar açıldı, arsalar, binalar tahsis edildi, okullarına onaylar verildi ama gün geldi, “kandırıldık” dediler.

“Türkçe konuşan okullarla dünyaya yayılacağız” dediler, tüm devlet gücü ile desteklendiler, casusluk ve hainlik yaptıkları ortaya çıkınca gün geldi, “kandırıldık” dediler.

“Ergenekon, balyoz, casusluk ve şike davalarının savcısıyız”, dediler, Atatürkçü subayları hatta dönemin Genelkurmay Başkanını dahi sahte CD’ler ve yalancı gizli tanıklarla yıllarca cezaevlerinde tutup mahkum ettiler gün geldi, “kandırıldık” dediler.

“Yargıda reform şart” dediler 2010 referandumu ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu, yüksek yargıyı ele geçirdiler gün geldi, “kandırıldık” dediler.

“Çözüm süreci” başlatıp PKK liderleri ile MİT’i görüştürdüler, akil yandaşlarla propaganda yaptılar, İmralı’daki bebek katili Öcalan’ı “barış elçisi” ilan edip HDP’li milletvekillerine kapılarını açtılar, Kandil ile görüşmeler yaptılar, valilere emniyet müdürlerine, askeri komutanlara, “PKK’lılara dokunmayacaksınız” diye talimat verdiler. Kentlerin sokakları mayınlandı, evleri tuzaklandı neredeyse isyan çıkartacaklardı ki gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Barzani’den fayda umarak “barış süreci” kapsamında kol kola girdiler, Irak Kürdistan Özerk Bölgesel Yönetimine maddi ve manevi büyük destekler verdiler, Barzani’nin bayrağını göndere çekip “devlet başkanı” protokolü uyguladılar Barzani “özgür Kürt Devleti” kurmaya kalkıp referandumu kazanınca gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Suriye politikasında Amerika’nın, “Esad’ı devirelim” politikasına, “Alevi Esed yıkılsın, Sünni Başkan gelsin” de diyerek büyük destek verdik, 3,5 milyon sığınmacıya 40 milyar dolar harcayıp Esad’ı deviremeyince gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Müttefikimiz Amerika’ya gelince;PYD lideri Salih Müslim’i Türkiye’ye davet edip el üstünde tuttular, pasaport verdiler ama PYD Amerika’nın müttefiki olunca Müslim’e “yakalama kararı” çıkarttılar ki gün geldi, “kandırıldık” dediler.
PKK/PYD/YPG terör örgütlerine 4 bin TIR, 3 bin uçak dolusu silah, mühimmat, zırhlı araç ve milyonlarca dolar para yardımı yaptı ki gün geldi, “kandırıldık” dediler.
“Fırat’ın batısı-doğusu” derken Amerika kendi menfaatlerini öne çıkartıp Türkiye’yi ikinci plana itince, “bu nasıl müttefik ilişkisi” diye tepki gösterdiler ve gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Polisimize tabanca, ordumuza hava savunma sistemlerini paramızla yani dolarlarımızla Amerika’dan satın almak için görüşmeler yaptık oyaladılar ve satmadılar ki gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Amerika “Münbiç’e Türk Askeri devriye görevine gelsin” deyince, 24 Haziran seçimi öncesi, miting meydanlarında, “İşte Türkiye’nin gücü, dediğimiz noktaya geldi Amerika” diye nutuk attılar ama gün geldi, “kandırıldık” dediler.

Baktılar ki Amerika’dan fayda yok Rusya ile “müttefik ve stratejik ortak” olmak için Putin ile S-400 füze anlaşmaları yapıp nükleer elektrik santralı ihalesini Ruslara verdiler. Suriye politikasından sıyrılmak için Astana zirvesine katıldılar, İdlib’i ateşkes bölgesi ilan edip Türk askerini 12 noktaya gözlemci gönderdiler ama Rusya havadan, Suriye karadan İdlib’e saldırınca bugün, “kandırıldık” dediler.
Kandırıla kandırıla bugünlere geldik ki son sözü Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu söyledi.

“Kimse kimseyi kandırmasın.”
Tarkan’ın, “Uyan, Uyan” şarkı sözleri de benden “kandırılanlara” armağan olsun:
İki gözü iki çeşme
Hepimize sesleniyor
Deva bul bu derde
Gel beni kurtar diyor
Kanadı kırık kuş gibi
Garibin içi kan ağlıyor
Beni ateşe atmadan önce
Vicdanına bir sor diyor
Uyan uyan uyan uyan
Koy elini kalbine geç olmadan
Bu yolun sonu yokuştur deme
Dağları aşarız eğer inanırsan
Uyan uyan dostum uyan
Koy elini kalbine geç olmadan
Bir olur geliriz üstesinden
Her şey mümkün eğer inanırsan
Böyle gelmiş böyle gider
Deyip de sakın aldanma
Kim bilir, belki de değer
Sen en iyisi doğrundan cayma
Aç gözünü gör de bak
A gülüm kendini kandırma
Senin de yüreğin yanacak
Hele bir ortak ol da yangınına
Uyan uyan uyan uyan
Koy elini kalbine geç olmadan
Bu yolun sonu yokuştur deme
Dağları aşarız eğer inanırsan
Uyan uyan dostum uyan
Koy elini kalbine geç olmadan
Bir olur geliriz üstesinden
Her şey mümkün eğer inanırsan
Yerimiz yurdumuz toprağımız
Yok oluyor ebediyen
Evimiz yuvamız biricik ocağımız
Gidiyor elden
Uyan uyan uyan uyan
Koy elini kalbine geç olmadan

The post Hep kandırılıyoruz ya hu… appeared first on Sonsöz Gazetesi • Haberler, Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete.

Source: Orhan Uğuroğlu Sonsöz Yazıları