Devlet Bahçeli ve Genel Merkez hakkında incitici tek bir kelime dahi etmememe rağmen hedef olmam beni derinden üzdü. Ülkücü irade Türkiye’ye örnek olacak hiç kimsenin beklemediği bir demokratik mücadele veriyor. Yargı nın yargıya karşı olması çok manidardır.
İstanbul’da Yeniçağ Gazetesi tarafından verilen iftara katılan MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener dobra dobra konuştu ve birbirinden ilginç açıklamalar yaptı.
Öncelikle saatler önce 10 Temmuz’da yapılması öngörülen MHP Kurultay’ı hakkında yürütmeyi durdurma kararı veren Ankara 3. Asliye Hukuk mahkemesinin kararını sorduk.
“Yargı yargıya karşı” diyen Akşener 19 Haziran’da yapılan Tüzük değişikliklerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilerek tescil edildiğini vurguladı. Akşener, “Bugün gerekli itirazlar yapılacaktır. Yargı demokratik bir siyasi yarış konusunda onay veren Yargıtay kararına saygılı olmak zorundadır” diye konuştu.
Ülkücü camianın Genel Başkanlığa aday olmasını çok olgun karşıladığını belirten Akşener, “Sayın Devlet Bahçeli ve Genel merkez yönetimine karşı tek bir incitici kelime kullanmadım, kullanmayacağım. Ancak başta Sayın Bahçeli bana korkunç hakaretler ve iftiralar yöneltti.”dedi ve yutkunarak sustu.
Yanında oturuyordum ve başımı çevirip baktığımda gözlerinden her an akacak yaşları büyük bir irade ile durdurduğunu gördüm.
Eğer iftara katılan meslektaşlarımız bu konuda tek bir soru dahi sorsalardı eminim bu kez o yaşları tutamayacaktı.
Ancak gelen başka konudaki bir soru Meral hanımın bu duygulu anına son verdi.
Yaklaşık 3 saat süren sohbetin önemli bir kısmı “yazılmamak” üzere konuşuldu.
Gelelim bu sohbetten çıkardığım sonuca.
Meral hanım Yargı kararları ne olursa olsun, kendisine yönelik hakaret ve iftiralar artarsa artsın çıktığı bu demokratik ve hukuki yarıştan bir milim dahi geri adım atmamakta son derece kararlı.
MHP delegelerine yönelik çalışmalarında çok titiz ve dikkatli olduğu anlaşılıyor ki tabanın desteği de bu seviyeli duruşa göre artıyor anlaşılan.
Meral Akşener’in sözlerinden çıkardığım sonuç benim de önceki yazılarımda vurguladığım gibi oldu.
Yani Türkiye’deki mevcut siyasi yapıyı değiştirecek bir adaydır Meral Hanım.
Gerek AKP içindeki, gerek CHP içindeki, gerek küskün olup oy kullanmayan büyük kitleler gerekse MHP’nin ülkücü gücünü MHP bünyesinde birleştirecek tek adaydır Akşener.
Meral Hanımın diğer Genel Başkan adayları ile yürüttüğü işbirliğine de “uyum ve saygı” gösterdiği sözlerinden ortaya çıktı ki bu bile Türk siyasi hayatında hiç de rastlanmayan önemli bir tavırdır.
Özetle Meral Hanım sadece MHP genel Başkanlığına aday değildir.
Türkiye’yi Başbakan olup yönetmeye, bunun için de MHP’yi tek başına iktidar yapmaya adaydır.
Hangi partide olursanız olun; küskünler, kızgınlar, oy kullananlar, oy kullanmayanlar, gençler, emekliler, esnaflar, tüccarlar, memurlar, işçiler bilin ki Türkiye’nin dev sorunlarını çözmeye, Türkiye’de huzuru sağlamaya, terörü sonlandırmaya geliyor Meral Akşener.