Gazeteci halkın haber alma hakkı için görev yapan kişidir. Kimimiz muhabir, kimimiz Foto Muhabiri, kimimiz yazar, kimimiz spiker, kimimiz, kameraman, kimimiz program yapım ve sunucusu oluruz. Tek bir hedefimiz vardır ve olmalıdır ki bu da halkın doğru ve gerçekleri öğrenmesine aracılık etmek bir anlamda da tarihe tanıklık etmektir.
İşte bu haber tarihi bir fotoğraf üzerine gazeteci meslektaşlarımın sosyal medyadaki yorumlarından ve dün ile bugünün mukayesesinden doğdu.
1982 Anayasası ile Cumhurbaşkanı seçilen Kenan Evren döneminde Cumhurbaşkanlığı Köşkünde Basın Müşaviri duayen Gazeteci Ali Baransel’in ve benim de bulunduğum siyah beyaz fotoğraf Duayen Foto Muhabiri Sökmen Baykara’ nın sosyal medyada yayınlandı.
Gazeteci meslektaşlarım da fotoğrafın altına yorumlarını ve başka anılarını da yazdılar. Bu anılara ilaveten bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın özel Foto Muhabirine nasıl ayrıcalık tanındığını ve biz Gazetecilerden farklı imtiyaz sağlandığını ortaya koyan bir fotoğrafı da SONSÖZ’e aldık. İşte dün ile bugün arasında Gazetecilik farkı yorumları doğrudan sosyal medyada yayınlandığı hali ile: Şimdi şu tarihi Fotoğrafta kimsenin yazmadığı 2 önemli ayrıntıyı, gözden kaçan bir farkı yazacağım 1- Cumhurbaşkanı Basın Danışmanı duayen gazeteci Ali Baransel sol başta ve tüm gazetecilerin lideri. Tek bir koruma polisi Ali abimin olduğu yerlerde tek bir müdahaleye dahi cesaret edemezdi. 2 – Cumhurbaşkanı Kenan Evren’ki kim olduğunu yazmama gerek yok, Cumhurbaşkanlığının özel foto muhabiri Muammer Kaptan diğer tüm foto muhabirlerinin arasında kendisine hiç bir ayracılık yapılmadan görevini yapıyor… İşte medyaya büyük saygı, işte gazeteci özgürlüğü… Ali baransel’i şerefle, gururla anıyorum. Bu tablo o’nun eseridir… Buyurun bugün ile karşılaştırın…
Haberi yazmak benden,
yorum sizlerden…
Sevgılı orhan, ben o vazoyu kırılırken cekmıstım ama kıranın basına bır ıs gelmemesı ıcın cektıgımı soylememestım. Ama kımsenın de başına bır sey gelmemıstı… Eskıden gazetecılıgın tadı
Serif Erturk Milliyet’te gececiydim bir aksam, diger ajans ve gazetelerin gececileri surekli telefonla arayip isletmeye calisiyorlardi. O gun de Merhum Ecevit’in bir durusmasi vardi, Or-An’i aradim haber icin, koruma muduru Recai Bey’le gorustuk arayacagini soyledi. O ara galiba Cavit Tuna, Ridvan Gunel,Goksel Bozkurt veya baska bir arkadas ariyor surekli isletmek icin. ben de artik bikmistim ve calan telefonu ‘.astir’ deyip kapatiyordum bir telefonda da birisinin ben Bulent ….. dedigini hatirliyorum. Ecevit’i aradigim geldi aklima. Hemen aradim Rahmetliyi ve gorusmeyi kabul etti. Derin bir anlayis ve hosgoru gostermisti rahmetli,durumu anlatip,ozur dileyince…
Serif Erturk Sokmen Abi,tesekkur ederim arsivin ve resimleri paylasman icin…
Yavuz Yurdakadim Sökmen Abi Fikretin Sağ Arkasındakide Benim. Hey Gidi Günler Hey…… Erdem Noyan, Hüseyin Tek, Fikret Özkan, Yavuz Yurdakadim, Muammer Kaptan, Ekel Türkoğlu, Kadir Şengün, Orhan Uğuroğlu, Rıza Ezer, Şerif Ertürk, Kemal Balcı…. Vay Be Sökmen Abi Yine Tarihten Bir Sayfa Açtı…. Ellerinden Öperim….
Kemal Bostan bu fotografta nasıl kavga çıkmamış şaşırırım yavuz senin bilgin vardır
Yavuz Yurdakadim kemal abi kavga çıkacak bir ortam değildiki yer nezih, arkadaşların herbiri saygılı ve kültürlü…. O zamanlar en gençleri bendim…. Önde oturanlardan birisi hanife şenyüz, yanındaki faruk bildirici. Ali abi desen filinta gibi, evran’in müşavirliğinden çok bize abilik yapıyordu…. Hatırlarmısın kemal abi çin imparatorlarından birinin hediye ettiği tarihi bir vazoyu bile birbirimizi itekleyeceğiz diye kırmıştık. Bu fotoğraf o vazo kırıldıktan sonra olsa gerek…. !!!!!
Riza Ezer o vazo başbakanlıkta kırımamışmıydı yavuz
Serif Erturk Vazo basbakanlikta kirildi…
Yavuz Yurdakadim hayır köşkte evren’in ufak çalışma odasında kırılmıştı. Hatta evren ertesi günü tüm arkadaşları oraya çağırmış ve ”ortalıktaki tüm vazoları kardırttım şimdi neyi kıracaksınız bakalım” diye fırça atmıştı…
Coşkun Kartal Yavuzcuğum ben de eski Başbakanlık’ın ana girişindek, salonda bir vazonun kırıldığını hatırlıyorum ama köşk’te de benzer bir olay olmuş olabilir.Malum o zaman böyle kazalar sıkça olurdu.Hatta Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp’iı makam odasındaki cam sehpa, bir kaç kez üzerine çıkarak enstantene yakalamaya çalışan arkadaşların ağırlığıyla kırılmıştı:)))
Hanife Şenyüz ben kolumdan çok çekildiğini hatırlıyorum.Fotoğraf çekebilmek için dirseklerimi kullanmayı öğrenmiştim
Hanife Şenyüz elleine sağlık. O günlere döndürdün
Süreyya Oral köşktede kırıldı,başsakanlıkta da
Ilhan Kuyucu Başbakanlıkta kırılan vazolar iki adetti. Bunlardan birisi merdiven altında olanı kırıldı. Kırılmasına sebep olanlardan birisi de benim.
Murat Bekar Sizi gidi sakarlar sizi..