Ettiğiniz yemine sadık kalın…

550 MİLLETVEKİLİ BUGÜN ANAYASA GEREĞİ MECLİS’TE TEK TEK KÜRSÜYE ÇIKACAK…
Milletvekili yemini kuşku yok ki büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu yemin anlamlı içeriğinin yanı sıra, “büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim” diye bitiyor. Geçmiş yıllarda Meclis’te görev yapan milletvekilleri çoğu zaman bu yemini çiğnemekle eleştiriliyorlar.
Osmanlı Devletinde ilk meclis 1877 yılında “Osmanlı Mebusan Meclisi” olarak Dolmabahçe Sarayı’nda büyük bir törenle açıldı. Bir gün sonra, Meclis binası olarak ayrılmış olan, Ayasofya’daki eski Adliye Sarayı binasında “ilk yemin töreni” yapıldı.
O günden bu yana Milletvekilleri yemin ederek göreve başlıyor.
Yılmaz Koç’un yazısında bu yeminlerin metinleri yer alıyor.
Aslında bu geleneğin ne kadar önemle takip edildiği Mustafa Kemal’in Sivas Kongresinde ortaya çıkıyor.
Mustafa Kemal tarafından toplantıya çağrılan Sivas Kongresi’ Meclis olarak toplamamış olsa da delegelerin şu yemini ile toplantıya başlandı:
“Vatan ve milletin saadet ve selametinden başka hiçbir şahsi maksat izlemeyeceğime, İttihat ve Terakki Cemiyetinin diriltilmesine çalışmayacağıma, mevcut siyasal partilerden hiç birinin emeline hizmet etmeyeceğime, vallahi, billahi.”
Bu yemin ne Anayasa, ne yasalar ile edilmesi gereken bir yemin olmamasına rağmen katılımcıların duyarlılığı ile ortaya çıkan çok önemli mesajlar veriyor.
“Vatan ve milletin saadet ve selametinden başka hiçbir şahsi maksat izlemeyeceğime…”
Bu cümleyi bir kere daha yazdım ki bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde yemin ederek muhtemelen 4 yıl görev yapacak Milletvekillerine uyarı olsun.
Hatta şu muhteşem Nasreddin Hoca fıkrası ile de pekiştireyim:
Nasreddin Hoca oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş.
Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp :
– Testiyi kırma ha! Diye öğüt vermiş.
Bunu gören komşulardan biri :
– Yahu Hocam demiş, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı?
Hoca cevap vermiş :
– Testiyi kırdıktan sonra tokat atmışım neye yarar be birader!