Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaset sahnesinde hep mağduriyetten nemalanıyordu
Türk siyaset sahnesinde en önemli kazanç unsurlarından bir tanesi de “mağdur” olmaktır.
Türk halkı vicdanı değerleri yüksek olduğundan mağdurlara hep acır ve yanında olur ki mağdur siyasetçiler de bundan nemalanır.
Bakınız 7 kere gidip 8 kere gelen merhum siyasetçi Süleyman Demirel bu mağdur siyasetçilerin efsane ismidir.
Siyasi hayatı boyunca ne zaman Başbakan olsa askeri müdahaleler yaşayan ve görevden ayrılmak zorunda olan Demirel siyasete nokta koyduğunda ise Cumhurbaşkanı idi.
Gelelim rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a. 12 Eylül askeri müdahalesi sonrası siyaset serbest bırakılınca Devlet Başkanı Kenan Evren yönetiminin emekli orgeneral Turgut Sunalp’e kurdurduğu Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) iktidar olmaya hazırlanarak 6 Kasım 1983’de seçim kampanyaları yürütüyordu.
% 92 oy ile referandumda kabul edilen 82 Anayasasının geçici bir maddesi ile Evren halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu.
Cumhurbaşkanı Evren ve Cumhurbaşkanlığı konsey üyeleri darbeci 4 kuvvet komutanı medyada sürekli Sunalp paşayı destekliyorlardı.
Seçime günler kala Kenan Evren açık seçik bir açıklama ile halkın MDP’ye yani Sunalp’e oy vermelerini istedi.
İşte devleti yönetenlerin bu ağır baskısına halk “Hayır” dedi ve Turgut Özal kurduğu Anavatan partisini (ANAP) tek başına iktidar MDP’yi ise sonuncu parti yaptı.
Diyebilirsiniz ki “o günler tarihte kaldı.”
Haklısınız da günümüzden de örnek verebilirim size.
İşte MHP’nin yaşadığı acı tablo da günümüzün örneğidir.
7 Haziran 2015 milletvekili seçiminde 80 milletvekili çıkaran MHP’de seçim gecesi Devlet Bahçeli’nin, “koalisyona” hayır diyerek AKP ve CHP’ye kapıları kapatmasını yaşadık.
AKP bu durumda MHP ile koalisyonu kuramayarak 1. Parti olmasına rağmen hükümeti kuramayarak siyaseten mağdur oldu.
1 Kasım’da tekrarlanan bu seçimde Mağdur AKP tek başına iktidar olurken MHP 40 milletvekili kaybederek Meclis’te HDP’nin arkasından dördüncü yani sonuncu parti oldu.
AKP denilince tabii, Hürriyet gazetesinde “muhtar dahi olamaz” diye manşet yapılan Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu bir şiir nedeniyle hapishaneye girerek mağdur olması aklımıza geliyor değil mi?
Mağdur Erdoğan ve 28 Şubat mağduru arkadaşları ile kurduğu AKP 2002 seçimlerinde tek başına iktidar oldu ve 15 yıldır da Türkiye’yi yönetiyor.
15 yıl boyunca her önemli olayda mağdur rolünü de başarı ile oynayan AKP ise hep kazanan taraf oldu.
16 Nisan’da yapılacak referandumda CHP geçen yılların aksine saldırgan değil sakin bir kampanya başlattı.
Nefret, küfür, hakaret ve siyasi hücum yerine Anayasa maddelerini açıklama yolu seçince toplumda çok önemli destek buldu.
Bu destek karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar ve genel merkez yöneticileri CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “yalancı, terörist yandaşı, FETÖ’cü, Kandil işbirlikçisi” gibi açıklamalarla siyaseten saldırdılar.
Bu saldırılar o kadar yoğunlaştı ki Kemal Kılıçdaroğlu mağdur duruma düştü.
Eleştiriler o kadar arttı ki Erdoğan, “ ulan diye hitap edip 15 Temmuz’da İstanbul’da havaalanında beni beklemeyip kaçtı” diye de suçladı.
16 Nisan’da bu mağduriyeti bakalım nasıl sonuçlanacak?