16:34 Kanaltürk ve Bugün TV yayınlarının karartıldığı tarih olarak tarihe ve Türk Basın tarihine karaleke olarak geçti. Mahkeme tarafından atanan kayyumlar polis zoru ile yayınları durdurdu.
16:34’e kadar reji odasından yayınlarını sürdüren ve konuklarını burada ağırlayan Tarık Toros’un korktuğu oldu ve Kayyum’lar yayını durdurarak ekranları kararttı. Karaleke uydu alıcıları kullanan vatandaşların televizyonlarına yansıdı.
ÖNCE ÖZETLE TEPKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan Akın İpek’e: “niye kaçıyorsun? Kaçma
kal ülkende. Kaçıyorsa demek ki burada bir su kaçağı var”
Başbakan Ahmet Davutoğlu: “Hukuki bir süreç, yani mahkemelerimizin savcılarının, hakimlerinin takip ettiği bir süreç”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: “seçime 3,5 gün kala medyanın varlığını ortadan kaldırabilecek davranışlar ile polis gücü ile bir binayı basmak, bütün çalışanları basın emekçilerini tedirgin etmek çok edepsiz bir harekettir. Kabulü mümkün değildir.”
DSP Genel Başkanı Masum Türker, ” Bugün polis gücüyle İpek Medya grubuna yapılan girişim bir işgaldir.”
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:
” şirketin her şeyine el koymak, yayınları durdurmak, gazlamak, coplamak, zorla gelip içeri girmek… Bunlar mafyavari, çetevari usullerdir. Savunulacak hiçbir yanı yoktur”
CUMHURBAŞKANI DA KONUŞTU:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Koza İpek Grubu’na kayyum atanmasına ilişkin bir soruya Erdoğan, “Bu bir yargı süreci. Yargı, inanıyorum ki elinden geleni yapacak. Acaba niye kayyum tayin etti yargı? Bunun üzerinde iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü 1 numarası kaçıyor. Arkadan da diyor ki, herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir diyor. O zaman niye kaçıyorsun? Kaçma kal ülkende. Kaçıyorsa demek ki burada bir su kaçağı var. Temenni ediyorum ki Türk yargısı adil bir şekilde bununla ilgili de kararını verecektir” diye konuştu. Tebessüm eden Erdoğan, “Bizim bildiklerimiz bize, ama yargının bildiği de kendinedir” diyerek soruya olan yanıtı tamamladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasıyla ilgili, “Hukuki bir süreç, yani mahkemelerimizin savcılarının, hakimlerinin takip ettiği bir süreç. Siyasal anlamda müdahil olmamız söz konusu değil. Dolayısıyla hukuki bir süreç, kendi doğası içinde seyretmeli. Eğer buna itiraz edecek olanlar varsa, yine hukuk içinde bunun yapılması lazım” dedi.
MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ, ” ÇOK EDEPSİZ BİR HAREKET” DİYE KONUŞTU
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV – Star ortak yayınında Nazlı Çelik’in sorularını yanıtladı. Bahçeli, çok konuşulan ‘koalisyon çantası’ hakkında ve KOZA-İPEK Grubu’na yapılan kayyum ataması hakkında da konuştu. Bahçeli, kayyum ataması için “Türkiye’de basın hürriyetini, Anayasanın 30. Maddesini özelikle çiğneyerek kayyum tayin ederek istihdam üreten İpek Holding’in 22 kurumunu tamamen yok etmeyi hedeflemek bu arada seçime 3,5 gün kala medyanın varlığını ortadan kaldırabilecek davranışlar ile polis gücü ile bir binayı basmak, bütün çalışanları basın emekçilerini tedirgin etmek çok edepsiz bir harekettir. Kabulü mümkün değildir.” dedi.
DEMİRTAŞ: SEÇİME BİRKAÇ GÜN KALA MUHALİF KANALLARIN SUSTURULMAYA ÇALIŞILMASI ŞAİBELERİ ARTIRACAKTIR
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçime sayılı günler kala “muhalif” kanalların susturulmaya çalışılmasının kafalardaki soru işaretlerini artırdığını belirterek, “Seçime birkaç gün kala muhalif kanalların susturulmaya çalışılması kafalarda şaibeleri daha da artıracaktır. Yani seçim akşamı yapılacak yayınlarla ilgili bir tereddüttünüz mü var? hazırlığınız mı var gibi soruları da insanların aklına getirmiyor değil tabi ki” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Bugün TV’yi ziyaret ederek canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Kabloların kesilerek çıkarılıp yayının kesilmesinin hiçbir yasada olmadığını söyleyen Demirtaş, “Yani kayyum atarsın ‘Sen şirketi iyi yönetemiyorsun ben diyorum ki geçici bir yönetim belirliyorum’ dersiniz. Ama şirketin her şeyine el koymak, yayınları durdurmak, gazlamak, coplamak, zorla gelip içeri girmek… Bunlar mafyavari, çetevari usullerdir. Savunulacak hiçbir yanı yoktur” dedi.
-“ÜLKEMİZDE DEMOKRASİNİN İŞLEMEDİĞİ BU OLAYLA BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞ OLDU”-
Demirtaş, Koza İpek Medya Grubu ve bünyesindeki medya kuruluşlarına yönelik operasyonların aynı zamanda medya özgürlüğüne, toplumun haber alma özgürlüğüne ciddi bir saldırı olduğunu söyleyerek, “Şuanda mağdur olan, saldırı altında olan sadece ipek medya grubu değil. Dolaylı olarak toplumun tamamı haber alma hakkının engellenmesi durumuyla karşı karşıya. İnsanların düşüncelerini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Beğenmediğiniz düşüncelerin yayılmasına tahammül göstermektir demokrasi. Ülkemizde bunun işlemediği bu olayla bir kez daha ortaya çıkmış oldu” ifadelerini kullandı.
“SEÇİME SAYILI BİRKAÇ GÜN KALA…”-
Seçime sayılı günler kala “muhalif” kanalların susturulmaya çalışılmasının kafalardaki soru işaretlerini artırdığını belirterek şunları kaydetti:
“Yani bunun büyük gövde gösterisine dönüştürülmesi, hükümet gücüyle bunun yapılmaya çalışılması da bir zorba hükümet, zorba güce dayalı bir hükümet anlayışının dışa vurumudur. Seçime birkaç gün kala muhalif kanalların susturulmaya çalışılması kafalarda şaibeleri daha da artıracaktır. Yani seçim akşamı yapılacak yayınlarla ilgili bir tereddüttünüz mü var? hazırlığınız mı var gibi soruları da insanların aklına getirmiyor değil tabi ki. Vicdanı olan bütün kesimlerin –ki ekseriyeti çoğunluğudur bu- haksızlığa karşı adaletin yanındadır. Amasız ancaksız savunabildiğiniz oranda insan hakları, demokrasi anlamlıdır. Vicdanı, demokrasiden yana olan herkesin bugün bu haksızlığa karşı durması gerekir. biz HDP olarak bu bu zorbalığı, hukuksuzluğu, haksızlığı kesinlikle reddettiğimizi ifade etmek için medya çalışanlarıyla, İpek Medya Grubuyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek için buradayız. Basın özgürlüğünün yanındayız, hukuksuzluğun karşısındayız.”
-“BU ŞEKİLDE 276 MİLLETVEKİLİ DEĞİL 400 MİLLETVEKİLİ DE KAZANSANIZ NE SİZE HUZUR VAR NE BİZE”-
AK Parti hükümetinin bu şekilde devam etmesi halinde ülkede sorunun odağı haline geleceğiniz savunan Demirtaş, “Hükümetin, bu şekilde 276 milletvekili değil 400 milletvekili de kazansanız bu şekilde ne size huzur var ne bize. Zannetmeyin ki zorbalıkla elde edilmiş iktidar size huzur getirir bu ülkede. Bu şekilde 400 milletvekili de kazansanız artık bitmiş durumdasınız. Uzatmaları oynuyorsunuz. Çekin elinizi ülkemizin, halklarımızın yakasından. Sınırlarınızı bilin, haddinizi bilin. O sınır da hukuktur. Hepimizin sınırı ve haddi hukuktur. Siz de onu bilin saygı duyun. Hepimiz birlikte ülkemizde kardeşçe yaşayalım. Bu şekilde devam ederseniz ülkenin temel sorun odağı haline gelmiş olursunuz” dedi.
-“YAŞANANLAR YARGIYI SİYASETİN ARACI, BİR SOPASI HALİNE GETİRENLERİN UTANCI”-
Demirtaş, yaşananların yargıyı siyasetin aracı, bir sopası haline getirenlerin utancı olduğunu, kendilerinin buna hiç yabancı olmadığını, parti binalarımız böyle basıldığını söyledi.
-“AKP TABANINI DA DÜŞMANLAŞTIRIŞI BİR DİL KULLANILMAMALI”-
Bu uygulamalar dolayısıyla AK Parti seçmenini de suçlamamak gerektiğini, hiçbir seçmenin seçimlerinden dolayı suçlu olamayacağını söyleyen Demirtaş, “Bunun sorumlusu AKP tabanı, seçmeni değildir. Bir grup elit AKP yöneticisidir. Siyasi bir darbeyle devlete el koymuş durumdalar. Yani AKP tabanını da düşmanlaştırışı bir dil kullanılmamalı. Özen göstermeliyiz. Hiçbir seçmen düşman değildir. hiçbir camia, cemaat düşman değildir” ifadelerini kullandı.
DSP LİDERİ TÜRKER: İPEK MEDYA GRUBUNA YAPILANLAR BİR İŞGALDİR VE SIRADA AYDIN DOĞAN VAR
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Koza İpek Holding ve bünyesindeki medya kuruluşlarına Kayyum atanmasına ilişkin, “Bir yandan devleti her yönüyle ele geçirmiş, ülkenin çıkarları doğrultusunda değil bireylerin çıkarlarını koruyan bir sistemle karşı karşıyayız. Bugün polis gücüyle İpek Medya grubuna yapılan girişim bir işgaldir. Ama bu da geri kalan medya gruplarının kulağına küpe olmalı. Çünkü sırada Aydın Doğan ve dolayısıyla Doğan Medya Grubu var” açıklamasında bulundu.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Kocaeli İl Başkanlığı’nda gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milli iradenin yok edilmeye, seçimlere katılım oranının azaltılmaya çalışıldığını ifade eden Türker, “1 Kasım seçimlerine 3 gün kaldı. Umarım bu seçimden sonra tekrar bir yıl içerisinde seçim olmaz. Çünkü arka arkaya olan bu seçimler milli iradenin azalmasına ve katılım oranının düşmesine neden oluyor. 7 Haziran seçimlerine giderken erken seçim yapılacağını söylemiştik. Türkiye’de şu anda ciddi bir seçim sancısı var” dedi.
-“MİLLİ BÜTÜNLÜK KAYBOLDU”-
Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlikenin yatay bölünme olduğunu belirten Türker, “Türkiye’de istediklerini gerçekleştirenler daima işbirlikçi buluyor. Bu işbirlikçiler zaman zaman siyasi, medyacı ve sermayeci olarak karşımıza çıkıyorlar. Türkiye’de ulusal çıkarları ön planda tutanların iktidarda olmasını engellemeye çalışıyorlar. Bu seçimlere giderken olacakları 2011‘den başlayarak seçim bildirgemize yazdık. Bugünden itibaren medyanın tartışması gereken, yatay bölünmedir. Bu bizim seçim bildirgemizde mevcuttur. Yatay bölünme toplumun soyuna göre, mezhebine göre cemaatlere ve tarikatlara ayrıştırılmasıdır” ifadelerini kullandı.
-“BİZDEN OLMAYAN ARTIK BİZİM KARŞIMIZDADIR ANLAYIŞI YAYILMAYA BAŞLADI”-
DSP kurulurken Bülent Ecevit’in bu durumu ön görerek kendilerine yatay örgütlenmeyi tanımladığını belirten Türker, “Toplumda şu an böyle bir sorun var. Bizden olmayan artık bizim karşımızdadır ve yok olması gerekir anlayışı yayılmaya başladı. Bu işe Cumhurbaşkanının dahil olmasını ise Cumhurbaşkanı kaynaklı bir darbe olarak görüyorum. Cumhurbaşkanı darbeciyse ülkede milli birliğin bütünlüğünü sağlamak mümkün değildir” dedi.
“5. PARTİ PARLAMENTOYA GİRMELİ”
Türkiye’de çocukların geleceği düşünülüyorsa beşinci partinin Meclise girmesi gerektiğini savunan Türker şunları kaydetti:
“Türkiye’de AKP’yi azaltmak isteyenler AKP’nin oyunun azalmasını sağlamalı. Bu seçim neden önemli? Çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, parlamentoya 5. partinin girmesi gerekiyor. Bunun manası şudur; herkes parlamentoya girmeli. Milletin birliği artık yok olma noktasına gelmiştir. Bugün iktidar partisi orada yaşayanların iradesiyle Güneydoğu Anadolu’da örgütlenememektedir. Orada yaşayanların sadece PKK’ya para ödediği zaman çalışmasına izin verilmektedir. Tayyip Erdoğan Sivas’ın ötesine gidemezsiniz demişti. Şimdi kendisi de Sivas’tan öteye geçemiyor. Bu milletin bölündüğünü, Türkiye’nin bütünlüğünü kaybettiğini açıkça gösteriyor.”
“HDP VEKİLLERİ ÇEKİLEBİLİR”
Türker, HDP’nin 550 milletvekilinin ülkeyi kaosa sokmak için seçimden çekilme ihtimali olduğunu, “dışarıdan” akıl verenlerin HDP’ye seçimden çekilmelerini söylediğini öne sürerek, Kendi içinden bazı gruplar hayır diyor. HDP seçimden çekilirse milli irade çok büyük bir yara alır. Bu söylediğim haber inşallah gerçekleşmez. İnşallah HDP’de sağduyu etkili olur. Aksi takdirde Türkiye için vahim bir durum olur” dedi.
-“AKP’Yİ DESTEKLEYEN HALK SUSKUN”-
Türkiye’de her yeri gezdikleri, artık ülkenin bir değişime ihtiyacı olduğunu belirten Türker, “İlk defa bu seçimde halkı suskun görüyoruz. AKP’yi destekleyen halk suskun. Stantlarda AKP broşürlerini bile almıyorlar. Değişim sancısı yaşıyoruz. Halk bu dönemde 5. bir partiye bu yüzden yönelebilir. Değişimler hep böyle olmuştur. Bizim bir sevincimiz var. Şu anda da iktidardayız. Seçim bildirimizdeki vaatlerimiz, iktidar partisi dahil diğer partilerin de bildirgesinde var. 2000 TL asgari ücret olsun dedik ve beyannamemize ekledik. AKP, CHP, HDP gerek emekli maaşlarını, asgari ücreti biz seçim bildirgemizde yayınladıktan sonra kendi seçim beyannamelerinde bunları değiştirip yayınladılar” ifadelerini kullandı.
-“SIRADA DOĞAN MEDYA GRUBU VAR”-
Türker, Koza İpek Holding ve bünyesindeki medya kuruluşlarına kayyum atanmasına ilişkin de değerlendirmeler de bulundu. Türker, bir yandan devleti her yönüyle “ele geçirmiş”, ülkenin çıkarları doğrultusunda değil bireylerin çıkarlarını koruyan bir sistemle karşı karşıya olunduğunu savunarak, “Bugün polis gücüyle İpek Medya grubuna yapılan girişim bir işgaldir. Özellikle bu işgal 2 hafta sonra Türkiye’de gerçekleşecek G-20 toplantısı dolayısıyla Türkiye’de mevcut olan yönetimin meşru olmadığını ortaya koyacak önemli göstergelerden birisi. İpek medya grubuna, emekçilerine geçmiş olsun diyoruz. Ama bu da geri kalan medya gruplarının kulağına küpe olmalı. Çünkü sırada Aydın Doğan ve dolayısıyla Doğan Medya Grubu var. Bu seçim geleceği belirleme seçimidir. Biz parlamentoda 5. parti olarak görev almaya hazırız” dedi.