Türk siyaseti için dev adım

Apollo 11 ile aya ilk adım atan Nail Armstrong, ”benim için küçük insanlık için dev adım” demişti.

Merak Akşener’in yeni merkez parti ile girişi başta Devlet Bahçeli ve AKP’liler için küçük ama Türk siyaseti için dev adımdır.

Prof. Dr. Ümit Özdağ ile olan beraberlik Milliyetçi Hareket Partisinin efsane ülkücülerinden Koray Aydın’ın desteği ile çok büyük bir destek daha kazandı.
Koray Aydın’ın bu katılımının en büyük destekçisinin “Gönül Sultan” yani Gönül Koray olduğunu açıkladı Meral Hanım.
Gönül’den gelen bu büyük buluşma gönülden bir birlikteliği açıkça ifade ediyor.

“Türk kadını siyasete ağırlığını koyuyor” derken aklıma Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Prof. Dr. Tansu Çiller’in başarısızlığının en büyük nedeni olan kocası Özer Çiller de geldi.
Koray Aydın’ın, “MHP’nin gençlik kollarından başlayarak her kademede görev yapmış, Türkeş Bey’e sekreterlik ve evlatlık yapmış biriyim” cümlesindeki “evlatlık” kelimesi çok önemlidir.

Koray Bey Başbuğ’un olduğu kadarından fazlası ile ülkücü iradenin yılmaz ve çok başarılı evladı, sembol isimlerinden birisidir.

MHP hakkında özetle şunları söylemesinin zorluğunu çok iyi anlıyorum:
“Mücadele hayatımın en anlamlı ve zorlu açıklamalarından birini yapmak üzere karşınızdayım. Bizim mücadelemiz milletin ve ülkenin yüceltilmesinden ibarettir.
MHP ve ülkücü hareketin kuruluş ilkeleri mevcut yönetim tarafında  ne yazık ki terk edilmiştir.

Bizler MHP’nin sayın genel başkanına maksadını ve terbiye sınırlarını aşan tek bir söz söylemedik.

MHP yöneticileri iktidar sahipleri ile bir olup ülkücü hareketi yok saydı.
Üç katı imzaya rağmen kurultayımız yapılmadı.
Ucube bir mahkeme kararı ile yolumuz kesildi.
MHP’de kıyım başladı.

OHAL rejiminin gölgesinde sürdürülen MHP olağan kurultay süreci de ne yazık ki demokrasinin hiç edildiği bir süreç olarak tarihe kara bir sayfa olarak geçti.
AKP’den devşirme üyeler delege yapıldığı için şu an bir ilimizin kongresi iptal edildi.
Referandum sonrası ülke yönetimi artık tek adama bırakılmışken MHP’de de tek adam yönetimi artık kalıcı hale gelmiştir.”

İşte MHP’nin hali budur ki defalarca, “genel başkanlık meşruiyetini kaybeden Devlet Bahçeli” diye yazdığım her satır Koray Aydın’ın bu sözleri ile destek buldu.

EN ZOR KARARINI NASIL AÇIKLADI?

Siyasi hayatı tek bir partide yani MHP’de geçen, bu partinin bakanlığını yapan efsane bir isim ne kadar zor bir karar veriyor partisinden ayrılırken.
“Uzun uzun düşündüm. Dava arkadaşlarım ve ailemle istişare ettim nihayet siyasi hayatımın en zor kararını verme noktasına geldim.
Gerekirse demir dağı eritmek aydınlık geleceğin mimarı olmak demektir.
61 yaşındayım. Hiçbir çıkar ve hesap gütmüyorum.
Tek muradım torunlarımıza daha müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti bırakmak için son nefesime kadar mücadele etmektir.
Bu yeni mücadeleye omuz vermeyi milli bir vazife sayıyorum.
Bilinsin ki bu mücadele bir gereklilikten doğmuş kendi yatağını mecburiyetten bulmuştur.”
“Demir dağı eritmek ve müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti bırakmak…”
İşte budur “geleceğim mimarı” olmak.

VE HEDEFLER

“Bizler kuracağımız yeni partiyle Türk milletinin önüne yeni ufuklar açmaya geliyoruz.
Türkiye cumhuriyetinin kurucu ilkelerini korumaya, milli ve manevi değerleri hakiki manada ihya etmeye, milletin birliğine sahip çıkmaya, haksızlığa hukuksuzluğa ve her türlü adaletsizliğe son vermeye geliyoruz.
Her beceriksizliğine bahane her hatasına bir günah keçisi bulan bu pişkin iktidardan da sandık önünde hesap sormaya geliyoruz.
Metal yorgunu olanlar bilsin ki kurulmuş çelik bir yay olarak geliyoruz.
Yeni partimizin ülkemize milletimize Türk ve İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum”
Binlerce ülkücünün Ankara’daki otele sığmayan desteğini, aldığım telefon ve mesajları görünce yeni partinin şimdiden halkın gönlünde taht kurmaya başladığını ve büyük bir heyecan yarattığını anladım.
Meral Hanımın heyecanını, azmini, kararlılığını yakından bilen gazeteci olarak Koray Bey’in katılımından duyduğu sevinci tahmin ediyorum.

VE GÖNÜL BAĞI

Meral Akşener’in, “Söylenecek her sözü sayın bakanımız söylediler. Kendisine ailesine ama en çok da Gönül sultana (Gönül Aydın) çok teşekkür ediyorum. Bugün bu tablonun oluşmasında en büyük katkı gönül kardeşime aittir. Kalbi teşekkürlerimi kendisine sunuyorum. Cenabı hak ben ve arkadaşlarıma bu yolu açacak. Bir büyük yürüyüşü bugün başlatacağız ve cenabı hak gayretlerimizi inşallah karşılıksız bırakmayacak” sözleri yeni partide Türk Kadının güçlü bir şekilde yer alacağının ifadesidir ki kadınlarımıza şu müjdeyi de ben vereyim.
Türk siyasetinde kadının sesi de yeri de artık partisini buluyor.
Erkeklerin “yama” ya da “vitrin” olarak kullandıkları kadın siyasetçiler yerine partisinde söz sahibi olacak kadınlar yemek önlüklerini atıp Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmek için kolları sıvıyor.
Türk siyaseti için dev adım gönülden atılıyor…