Yürüyüş finali 3 Kasım 2019’da

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet yürüyüşü İstanbul Maltepe’de yapılan muhteşem miting ile taçlandı.

Adalet yürüyüşünün bitişini medya, “final, büyük final” diye adlandırdı ama bu tanımlamalara katılmıyorum.
Aslında 16 Nisan referandumu ile başlayan ve 3 Kasım 2019’da sonlanacak büyük bir yürüyüş var.
Yani final 3 KASIM 2019’DA YAPILACAK Cumhurbaşkanı ve Genel Milletvekili seçimidir.
Bu final öncesi son hazırlık sınavı ise Mart 2019’da yapılacak Yerel Seçimdir.
Kılıçdaroğlu ve kurmayları Adalet Yürüyüşü ile toplumda büyük bir destek ve heyecan yarattılar.
Evet, ama yetmez.
Çünkü bu yürüyüş sonlanacak bir yürüyüş olmamalı, tam tersine 3 Kasım 2019’a kadar sürecek büyük bir yarışı bu dev finalde 1. Bitirme yani Cumhurbaşkanı adayını seçtirerek Meclis’te çoğunluğu kazanma yarışına dönüştürülmeli.
15 yıllık AKP iktidarının yanlışlarını düzeltecek ve gerçekçi projeler ile Adalet yürüyüşü ile yaratılan olumlu siyasi atmosferi sürekli hale getirmek gerekir.
3 Kasım’a kadar CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının yapmaları gereken o kadar çok iş var ki hangi birini yazayım.
Ancak ilk önceliği tüm maddelerinin değiştirileceği yepyeni bir anayasa teklifi hazırlamak olduğunu daha önce yazmıştım ki bugün de tekrar edeyim.
Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Sistemini kaldıracak güçlendirilecek demokratik parlamenter rejimi gerçekleştirilecek yepyeni bir anayasa.
Ve bu Anayasa’da Adalet yürüyüşünün sloganı olan “Hak-Hukuk-Adalet” kavramlarını gerçekleştirecek hükümlerin açık ve net şekilde yer alması gereklidir ki Kemal Bey’in yürüyüşünün bir şov değil icraat olduğu ortaya net şekilde konulsun.
Yeni Anayasa ile Hakimler ve Savcılar Kurulu ikiye ayrı kurul haline getirilerek Adalet bakanı ve Müsteşarının bu kurullarda yer almamasını sağlanmalı.
Özetle Kemal Beyin yürüyüşü dün sonlanmamalı ve 3 Kasım 2019’da yapılacak finale kadar sürecek bir yarışın başlangıcı olarak kabul edilmeli.
EMİN BAŞER’DEN YANLIŞ BİLDİĞİMİZ ATASÖZÜ VE DEYİMLER İLE DOĞRULARI:
TÜRKSAT uydularının atılmasını ve özel televizyonların ayakta kalmasını sağlayan efsane PTT Genel Müdürü değerli dostum, ağabeyim Emin Başer Sosyal Medya’dan bir paylaşım yaptı.
Yanlışları düzelten bu güzel çalışmayı sizlerle paylaşıyor, Emin ağabeyime de selam ve sevgilerimi sunuyorum.
1. “Güzele bakmak sevaptır” değil, “Güzel bakmak sevaptır”.
2. “Azimle sıçan duvarı deler” değil, “Azimli sıçan duvarı deler”.
3. “Göz var nizam var” değil, “Göz var izan var”.
(İzan: anlayış, anlama yeteneği. Nizam: düzen, kural)
4. “Eşek hoşaftan ne anlar” değil, “Eşek hoş laftan ne anlar”.
5. “Aptala malum olurmuş” değil, “Abdala malum olurmuş”.
(Aptal: alık. Abdal: derviş.)
6. “Kısa kes Aydın havası olsun” değil, “Kısa kes Aydın abası olsun”.
(Aba bir giysidir ve Aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır.)
7. “Su uyur, düşman uyumaz” değil, “Sü uyur, düşman uyumaz”.
(Sü: asker.)
8. “Saatler olsun” değil, “Sıhhatler olsun”.
(Sıhhat: sağlık.)
9. “Su küçüğün söz büyüğün” değil, “Sus küçüğün söz büyüğün”.
10. “Elinin körü” değil, “Ölünün kûru”.
(Kûr: mezar, gömüt.)
11. “Sıfırı tüketmek” değil, “Zafiri tüketmek”.
(Zafir: soluk.)
12. “Eni konu” değil, “Önü sonu”.
13. “Ziyaretin kısası makbuldür” değil, “Ziyaretin kısas’ı makbuldür”.
(Kısas: karşılıklı olan.)