Türkiye’deki hukuk sistemi dünya standartları açısından tartışılıyor.
Yeni bir örnek yaşadık Reza Zarrab’ın Amerika’da savcı tarafından tutuklanması ile.
Türk yargısının takipsizlik ile akladığı Reza Zarrab Amerikan yargısı tarafından tutuklandı.
17-25 Aralık soruşturması sonucunda hakkında savcı Ekrem Aydıner tarafından takipsizlik verilen ve mahkeme tarafından da onaylanan bu karar ile Zerrab aklandı.
Ancak Türk yargısının verdiği bu karar Amerika’nın ünlü New York savcısı Preet Bharara tarafından tanınmadı.
Savcı Bharara yürütülen soruşturma kapsamında Miami’de eşi Ebru Güneş ve çocuğunun yanında tatilde bulunan Zerrab’ı tutuklattı.
Aslında görevden alınan 17 Haziran Savcısı Celal Kara ile New York Savcısı Bharara’nın gerekçeleri benzer idi: “Rüşvet çarkı, kara para, aklama
Savcı Bharara bu suçlara bir de Amerika Birleşik Devletlerinin koyduğu “ambargo”yu delmekle suçluyor Zerrab’ı.
Şimdi gelelim bu tutuklama sonrası Ankara kulislerine.
Herkesin birbirine sorduğu soru; “ Amerika’nın hedefi Erdoğan mı?” şeklinde oldu.
İki ayrı senaryo üretiliyor bu konuda;
Birincisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bakanlarının Reza Zerrab ve Zeccani üzerinden İran ile yapılan ticaretten rant sağladıkları iddiasıdır. Bu rantın Bilal Erdoğan’ın vakfına uzandığı iddiası da öne sürülmektedir.
İkincisi ise birinci iddia ile ortaya çıkabilecek olumsuz tablo sonucunda Erdoğan’ı “köşeye sıkıştırmak.”
İşte bu durumda ortaya çıkan sonuç da maalesef şudur:
AMERİKA’DA HUKUK TÜRKİYE’DE GUGUK…