Deniz Baykal’ın erken çıkışının gündeme getirdiği en önemli sorusu şudur.
”Neler yapalım da AKP’li Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’da yeniden seçilmesini engelleyelim?”
Neler yapılmalı diye fikirlerimi yazıp bu sorunun yanıtlanmasına katkı sağlayalım.
CHP
Artık Türkiye öğrendi ki her CHP Milletvekilinin amacı Genel Başkan olmaktır.
20 yıla yakın süre CHP’ye Genel Başkanlık yapan Deniz Baykal’a “tek adamsın” diyemeyen Fikri Sağlar bütün gücü ile CHP’ye muhalefet yapan TMSF’nin elindeki Akşam Gazetesinden Kemal Kılıçdaroğlu’nu tek adamlıkla suçlamış, adaylığını açıklamıştır.
Deniz Baykal da CNN Türk TV’de kumpas ile ayrılmak zorunda kaldığı Genel Başkanlığa dönmek istediğini çok net şekilde ortaya koymuştur.
MHP
Anlaşılan o ki AKP’ye teslim olan Devlet Bahçeli’nin amacı ve hedefi Genel Başkanlık koltuğunu korumaktır ve Cumhurbaşkanı adayı da Recep Tayyip Erdoğan’dır.
HDP
Aktif Genel Başkanı ve 10’dan fazla milletvekili tutuklu olan HDP’nin seçmen tabanı hızla AKP’lileştirilmektedir. 2019’a kadar toparlanmaması için bu siyasi baskı anlaşılan o ki sürecektir.
SP
Temel Karamollaoğlu ile referandum sürecinde en fazla dikkat çeken bir yükseliş trendi yakalamıştır.
TÜRK MİLLİYETÇİLERİ
MHP’den ihraç edilen ya da edilmeyen ama Demokratik Parlamenter Rejime sahip çıkmak için çok büyük özveri ile hareket eden bu grup Türk seçmeninden çok büyük destek görmüş, büyük bir güç haline gelmiştir.
DP
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’da referandumun parlayan ismi olarak partisi için, “biz de varız” demiştir.
AKP + MHP İTTİFAKI
Evet, kampanyası referandumda göstermiştir ki AKP ile MHP bundan sonra eküridir. 2019’a kadar birlikte siyaset yapacaklar Erdoğan’ın seçilmesi için işbirliklerini sürdüreceklerdir.
2 OLUMSUZ ÖRNEK
Türk siyasetinde son yıllarda iki ayrı seçim öncesi iki ayrı başarısız işbirliği örneği yaşandı.
Birincisi 2014 yılında yapılan yerel seçimde Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanlığına CHP tarafından MHP’li Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesidir.
Öyle ya da böyle Melih Gökçek tekrar kazanmıştır.
İkincisi yine aynı yıl Cumhurbaşkanlığı seçiminde denendi.
Ekmeleddin İhsanoğlu CHP ve MHP tarafından “ortak aday” gösterildi.
Öyle ya da böyle Erdoğan % 50’yi az farkla aşarak Cumhurbaşkanı seçildi.
KARŞIT SAĞ GRUP NE YAPMALI?
Deniz Baykal formülüne göre % 49 ile evet diyen grup ortak bir aday çıkartmalı.
Hatta bu aday CHP Genel Başkanı olmalı.
Olmaz kimse, “O hoş geldiniz Deniz Bey biz de sizi Cumhurbaşkanı seçmek için gün sayıyorduk” demez.
Şimdi çok net önerimi yazayım.
Saadet Partisi, Türk Milliyetçileri ve Demokrat parti sağ kesimi temsil eden çok önemli bir noktaya gelmişlerdir.
Bu birliktelik, sağ kesiminden oy alacak çok güçlü ortak bir Cumhurbaşkanı adayı çıkartmalıdırlar.
Bu birliktelik, AKP’nin ve MHP’nin tabanından hatırı sayılır oranda oy alacaktır referandumda olduğu gibi.
Demek ki sağ kesimden güçlü bir aday Cumhurbaşkanlığı için yarışacaktır ki elde var bir diyelim.
AKP ve MHP’nin ortak adayı Recep Tayyip Erdoğan’dır ki elde var iki.
Şimdi CHP’ye gelelim. Hem Baykal’ın, ”Cumhurbaşkanı adayı Genel Başkan olmalı” hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Cumhurbaşkanı partisiz olmalı” görüşlerine karşıyım.
Partili de olabilir, partisiz de olabilir. Partili ise adaylığı açıklandığı partisinden istifa eder ve öyle aday olur.
Öyle ya da böyle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkacak ki elde var üç.
SONUÇ NASIL GELİŞİR?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayının AKP seçmeninden oy alması imkansızdır.
Sağ cephenin adayı dikkatli seçilirse bu işi kolaylıkla başarır ve AKP seçmeninden yüksek oranda oy alabilir.
Bu durumda Erdoğan’ın 1. Turda seçilmesi engellenir.
2. tura CHP adayı, sağ cephe adayı ve Erdoğan kalır.
İşte Erdoğan’a karşı sağ cephe ile CHP işbirliği en çok oyu alan aday etrafında bu aşamada sağlanır.
2. turda % 50 ancak bu işbirliği aşılarak Erdoğan’ın yeniden seçilmesi engellenebilir.