Kara yıl 2015’ten kurtuluyoruz

NEREDEYSE HİÇ YÜZÜMÜZ GÜLMEDİ, ACI ÜSTÜNE ACI YAŞADIK

Türkiye Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmadık kara günler yaşadı 2015’de. Terör Başkent Ankara’nın göbeğinde 102 can aldı. Doğu ve Güneydoğu’da kahpe, kalleş terörü dağdan kentlere indi. Çok şehit ve gazi verdik ve onları şükranla anıyoruz. “Ya dış politikamız” derseniz, 2015’de çok sıkıntılı günleri yaşadık.

HDP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım’da Meclis’e girmesi Türkiye’de PKK terörünün bitmesi, yani silahların susması ve siyaset çatısı altında varsa sorun ve talepler demokrasi içinde çözüm bulunur diye algılandı.

Ancak 20 Temmuz’dan sonra bir yerlerden düğmeye basılmasıyla birlikte PKK terörü yıllar sonra yeniden hortladı.
2015 çözüm sürecinin sonra erdiği ve PKK terörünün de dağdan kente indiği yıl oldu.

HDP’nin “özyönetim” söylemi “özerk eyalet” gibi ya da “Kürdistan Federe Devleti” gibi taleplere dönüştü.
Bu talepler, “tek devlet, tek bayrak, tek millet” söylemi ile başta Cumhurbaşkanı olmak üzere AK Parti hükümetinden çok sert karşılık gördü.
7 Haziran seçimi istikrar getirir dedik ama siyasi krizi atlatamadık.

AK Parti’nin 13 yıllık tek başına hükümet kurmasına % 60 oy oranı ile engel olan CHP, MHP ve HDP bir araya gelip koalisyon kuramadıkları gibi AK Parti ile koalisyon yapamadılar.
Düğümlenen bu siyasi tabloyu büyük risk alarak, “tekrar seçime” götüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için çok önemli idi 1 Kasım seçimi.
Erdoğan ve Davutoğlu’nun dahi beklemediği bir zafer çıktı 1 Kasım seçiminde. Ve AK Parti tek başına iktidar oldu.
Bu tablo siyasi istikrar ve huzur getirir diye düşünüyorduk ama bu kez düşürdüğümüz Rusya savaş uçağı büyük bir kriz yarattı Rusya-Türkiye ilişkilerinde.
Elbette haklıydık ve Karakutu’nun da Putin’in beklentisini karşılamaması ile haklılığımızı da tescilledik.
Putin’in tüm saldırılarının haksız, hukuksuz ve insafsız olduğu da kara kutu ile ortaya çıktı.

Ancak haklı olduğumuz yetmez.
Aramızda son derece güçlü siyasi bağlar, ticari ilişkiler varken yani soğuk savaş dönemi de çok eskilerde sonlandı iken “dostumuz” saydığımız komşumuzun uçağını düşürmek siyaseten yanlış oldu.
İç politikada ise ısrarla sürdürülen “özyönetim” çağrısının körüklediği silahlı isyan direnişleri sadece 2015’e damga vurmakla kalmadı, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir direnişe dönüştü.
Terör, trafik kazaları, yangın, maden ve iş kazaları, 2 seçim derken 2015’in sonuna geldik. Defol git kara yıl 2015 seni hiç ama hiç sevmedik.
2016 Umudumuz olacak mı? Yarın da yeni yılı yazalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir