AKP: EVET – 258 Milletvekili % 40,87
CHP: EVET – 132 Milletvekili % 24,95
MHP: HAYIR – 80 Milletvekili % 16,29
HDP: EVET – 80 Milletvekili % 13,12
MHP ısrarla muhalefette kalacağını açıklıyor. Bu durumda AK Parti, CHP ve HDP’nin Hükümet kurması için sadece iki olasılık var.
1- AKP+CHP = 390 Milletvekili ile Anayasayı da değiştirecek çok güçlü bir Koalisyon seçmenin % 65,82’sini temsil ediyor.
2- AKP+HDP = 338 Milletvekili ile Anayasayı değiştirme olasılığı olmayan bir Koalisyon seçmenin % 53’ünü temsil ediyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “ Seçmenin %60 oy verdiği 3 parti hükümet kurmalı, Başbakanlığı da MHP’ye vermeyi öneriyorum” “ derken, MHP lideri Devlet Bahçeli, “olmaz” yanıtı ile azınlık hükümeti formülüne karşı çıktı.
Bu durumda koalisyonda AK Parti’nin yer alması şartı ortaya çıkıyor Meclis matematiği açısından.
AK Parti ile koalisyona MHP “olmaz” kaydı koyunca bu durumunda sadece iki ihtimal kalıyor.
1- AKP+CHP = 390 Milletvekili ile Anayasayı da değiştirecek çok güçlü bir Koalisyon seçmenin % 65,82’sini temsil ediyor.
2- AKP+HDP = 338 Milletvekili ile Anayasayı değiştirme olasılığı olmayan bir Koalisyon seçmenin % 53’ünü temsil ediyor.
Bu iki koalisyon modelinde de dışarıda kalan iki muhalefet partisinin toplamı salt çoğunluk olan 276’yı bulamayacağı için muhalefetin vereceği önergelerin kabulü mümkün olmuyor.
Bu konuda şu açıdan önemli. Muhalefet partileri Koalisyon Hükümetini yıkmak için örneğin 4 Bakan’ın Yüce Divana gönderilmesi konusunda Meclis Soruşturma önergesi verirler. Bu durumda AK Parti’ nin koalisyon ortağı olan CHP ya da HDP Genel Kurul’a girmeyerek Koalisyonun sorun yaşamamasını sağlarlar ve muhalefet 276 oyu bulamayacağı için Yüce Divan yolu kapanır.
Bu sonuç matematiksel olarak rahatlama yaratırsa da AK Partili bakanları aklaması açısından AK Parti’nin koalisyon ortağı partiye olumsuz yansıyabilir ki medya bu konuda bu parti aleyhine olumsuz yayınlara yaparak oy kaybına neden olabilir.
Bu iki koalisyon olasılığında da CHP ve HDP’nin seçim vaatlerinin AK Parti ile çelişmesi durumu sık sık ortaya çıkabilir. Koalisyon Protokolü ile bu sorunların aşılması da zor görülüyor. Bu zorluğu aşaması gereken parti ise elbette AK Parti’dir.
AK Parti ile CHP koalisyon kurmayı bir anlık kabul ettiler desek, kuşku yok ki en zor konu Cumhurbaşkanının Anayasal sınırları içine çekilmesi ve Saray’dan Çankaya Köşküne dönmesi olur. Çünkü CHP 7 Haziran öncesi Saray’ın ODTÜ’ye verecekleri açıkladı.
AK Parti ile CHP’ nin koalisyon kurması durumunda ki iş çevrelerinin de talebi bu yöndedir seçmenin % 65,82’sini temsil edecek ve 390 Milletvekili ile Meclis’te büyük bir güç oluşturacak modeldir.
Bu model Anayasa değişikliğini de Meclis’te rahat yapacak bir çoğunluğa sahip olması açısından da önemlidir.
Dikkat ederseniz AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu adından pek söz etmedim.
Bunun nedeni de Davutoğlu’nun bu koalisyon formüllerine sadece AK Parti yetkili organları ile karar verecek durumda olmamasıdır. Bu kararda kuşku yok ki Erdoğan’ın kararı da gerekecektir.
Meclis Başkanlığı seçimi de Koalisyon açısından çok büyük ipuçları verecektir.