SAVAŞAN ŞAHİN’LER SON GÜNLERDE KANDİL’DEKİ KAMPLARA 100’LERCE SORTİ YAPTI
Kandil dağının mağaralarla dolu coğrafyasında yıllardır uçaklarımızın yaptığı operasyonlar PKK’nın bitirilmesinde başarılı olamadı. Açılım süreci de gösterdi ki PKK’lı teröristler silahları ile kentlerde “uyku” durumuna geçmişler. Ne silahları bırakmışlar ne de sınır ötesine geçmişler.
1981 Yılından bu yana mücadele etiğimiz PKK terörü 35 yıldır bitmedi, bitilemedi. Hatta 2013’den bu yana çözüm sürecinde kentlerde silahlı olarak örgütlendikleri ortaya çıktı.
Binlerce can kaybına neden oldu ve son 2 yıl içinde AK Parti – İmralı – Kandil ve HDP diyaloğu ile oluşturulan “açılım süreci” Öcalan’ın 2013’de Nevruz nedeniyle yaptığı çağrı sonucunda PKK’nın teröre ara vermesini sağladı.
Davutoğlu hükümetinin Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala 27 Şubat’ta HDP heyeti ile bir araya geldi.
HDP heyetinden Sırrı Süreyya Önder, “silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum” diyerek hükümetle ortak kaldıkları şu maddeleri sıraladı:
1. Demokratik siyaset tanımı ve içeriği
2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması
3.Özgür vatandaşlığın, yasal ve demokratik güvenceleri
4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına yönelik başlıklar
5. Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları
6. Çözüm sürecinde demokrasi güvenlik ilişkisinin, kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması
7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri
8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanımlanmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi
9. Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması
10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.
Hükümetin HDP ile sağladığı Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde “izleme kurulu” kurulması da karara bağlandı.
Ancak hiç beklenmedik bir tepki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
Erdoğan, 10 maddelik prensip mutabakatı olarak sunulan metne, “bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim, o konuların demokrasi ile yakından uzaktan alakası yok” diye itiraz etti.
Erdoğan’ın yıllarca baş danışmanlığını yapan Akdoğan ile Başbakanlık Müsteşarlığını yapan Ala’nın HDP ile yaptıkları Dolmabahçe mutabakatı ile İzleme Kurulu kurulması böylece rafa kaldırıldı.
7 Haziran seçimi sonrasında PKK terörü yeniden hortladı.
Davutoğlu hükümeti verilen şehitler üzerine Kuzey Irak’taki PKK kamplarına hava operasyonları başlattı. Onlarca savaş uçağımız Kandil’e bomba yağdırdı.
Ancak son 35 yıldır havadan yapılan bu harekâtlar görüldü ki Kandil’de yuvalanan PKK kamplarını yok edemiyor.
Bu durumda çare kara operasyonu ama Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu emrin verilmesi için hükümetin de “sınır ötesi operasyon” kararı alması lazım…
Bu arada söylememiz gerekir ki bu güne kadar kırsalda yürüttükleri terörü PKK militanları bundan sonra kentlere taşıyacaklar.