Amerika Devleti Vatandaşını Ankara’daki terör için uyardı ama Türk Devleti uyarmadı
ABD Büyükelçiliği, “gerçekler şöyledir” başlıklı resmi açıklamasında, “ sosyal medyada yer alan tehdidi Türk makamlarından teyit ederek Ankara’daki sivil, devlet görevlisi ve Türk çalışanlara bilgi notu yayınladık” dedi.
Türkiye’de, “senin ki can da benim ki patlıcan mı?” diye bir söz vardır.
14 Mart’ta Ankara’da patlayan bomba ile bu söz yeni bir şekil aldı;
Amerikalının ki can da Türkün ki PATLAcan mı?
11 Mart’ta öğle saatinde Amerika Büyükelçiliği Ankara’daki sivil ve devlet vatandaşları ile Türk çalışanlarını şöyle uyardı:
“ Devlet binalarına, lojmanlarına Bahçelievler ve bazı bölgelere terörist saldırısı olacağı bilgisi Türk hükümeti tarafından teyit edildi. Dikkatli olun”
Peki, Hükümet Türk vatandaşlarını neden uyarmadı?
Peki, İstihbarat teşkilatları bu teröristleri neden yakalayamadılar?
Peki, 3-5 gün önce yapılan göstermelik Polis denetimleri neden her gün, her saat yapılmadı?
1 Mart günü ve gecesi Ankara’da polis ekipleri, 7 merkez ilçe ile 18 dış ilçede 472 ekip 3 bin 250 polis ile uygulamaya yaptı.
Sonra mı sonrası yok ki.
Bu uygulamaların caydırıcı olması için özellikle bu günlerde devamlı yapılması gerekmez mi?
Amerikalıların yaptığı uyarı tartışılınca Büyükelçilik özetle şöyle resmi açıklama yaptı.
“Türk hükümetinden herhangi bir tehdit bilgisi edindiğimizde rutin olarak yaptığımız şekilde, aralarında hem devlet görevlileri hem de sivillerin bulunduğu Ankara’daki tüm ABD vatandaşlarına ve ABD Büyükelçiliği’nin Türk çalışanlarına yönelik bir bilgi notu yayınlamıştır”
Türk hükümetinden tehdit bilgisi alıyor ve vatandaşları ile Türk çalışanlarını uyarıyor.
Peki, Türk hükümeti yüzlerce Radyo ve Televizyondan, Sosyal medyadan ve yazılı medyadan neden vatandaşlarımızı uyarmıyor?
Peki, MİT ve Polis İstihbarat ne işe yarıyor?
Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimi ile “ İstihbarat çalışmıyor mu?”
Öyle ya da böyle;
Amerikalıların ki can da Türklerin ki PATLAcan mı? Ya da patlaCAN mı?