Vefasızlar, vicdansızlar…

Şeref Basın Kartı sahibi ödüllü gazeteci Halit Oral Bayındır Hastanesi’nin acil servisten Yoğun Bakım ünitesine alındı. Bitkisel hayatta iken odaya çıkartıldı ve fatura işlemeye başlatıldı. Aynur hanımın borcu 220 bin lirayı aştı. 

9 aydır Halit’in adım adım yıllarca izlediği CHP’ den, SGK’ dan, Sağlık Bakanlığından ve Bayındır Hastanesi ile emeklisi olduğu İş Bankasından “KURTARIN BENİ BU BORÇTAN” diye çalmadık kapı kalmadı. Ve sonunda isyan etti gazeteci Halit Oral’ ın eşi Aynur hanım, “ vefasızlar, vicdansızlar…” Şeref Basın kartı sahibi Halit Altay Oral’ ın eşi İş Bankası emeklisi Aynur Oral’ ın yaşadığı acı dramı defalarca haber yaptık. CHP’ liler, Bürokratlar, Gazeteciler, Basın Meslek Kuruluşları, akrabaları, arkadaşları çalmadık kapı bırakmayan Aynur Oral her geçen gün artan ve 220 bin lirayı aşan Bayındır Hastanesi borcunu ödeyememenin büyük sıkıntısını yaşıyor.
Aynur Oral’ la hemen hemen her gün konuşarak Halit’in hakkında bilgi alıyordum. Dün konuşurken Aynur Hanım ağlayarak isyana başladı. O acı dolu dramı 9 aydır yaşayan çilekeş Türk kadını bugüne kadar hep yardım isterken ilk defa isyan içindeydi: “Orhan Bey Allah sizden ve Sonsöz Gazetesinden razı olsun. Benim çırpınışlarıma en önemli destek sizlerden geldi. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Çalmadık kapı, aramadığım yetkili kalmadı. Eşim odaya iyileşti de mi çıkartıldı? Kuyruk sokumundaki yara sırt üstü sürekli yatırılmaktan kaynaklı şekilde odaya alındı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu tür hastalar için özel yataklar olduğunu söylediler. Demek ki Bayındır hastanesinde yokmuş. Devletin kurumlarına dilekçeler verdim. Olumlu yanıt çıkmadı hala ve eşim de hala odada bitkisel hayatta. Hala bakıma muhtaç, hala bana fatura çıkartılıyor. Baktım Bürokrasi çözüm bulmuyor Halit’ in yıllarca adım adım izlediği CHP’den yardım istedim. Kaldı ki emeklisi olduğum İş Bankasının Yönetim Kurulunda CHP’ nin atadığı 3 Yönetim Kurulu Üyesi var. Onlar orada kukla mı? Maaş takviyesi için mi ordalar. Adnan Keskin, Levent Gök, Halit Toraman, Gürsel tekin, Sezgin Tanrıkulu, Aylin Nazlıaka ve Kemal Kılıçdaroğlu çalmadık kapı kalmadı. Sonuç sıfır. Murat Karayalçın aradı o da boş çıktı. Gazetecileri aramaya başladım, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Şükrü Küçükşahin, Latif Şimşek, Saygı Öztürk hepsinden yardım istedim. Latif bey de programında gündeme getirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu’na, sağlık Bakanlığı’ na, İş Bankasına dilekçeler verdim, mektupla başvurdum. İş Bankası kendi mensuplarına sahip çıkmadı, bizimle ilgisi yok kendiniz çözümleyin dendi. Parlamento Muhabirleri Derneği’nin kampanya sözü de lafta kaldı. Hangi siyasiye başvurduysak bir şekilde atlatıldık. Sadece Mustafa Sarıgül’e hakkını vermem gerekiyor.5.000 lira bağışta bulundu. Umut oran ise 300 lira bağış yaptı kendilerine teşekkür ediyorum.
Vefasızlar, vicdansızlar diyorum artık. Eşim gazeteci Halit Oral bitkisel hayatta ama hala yaşıyor. Size haykırıyorum acımı, eşimin acısını mı yaşayayım, Bayındır Hastanesinin her gün kabaran faturasının acısını mı yaşayayım. Yaşamak bu mudur? Sosyal Devlet bu mudur?